Algının sosyal medya, daha çok sanal dünya üzerinden yapıldığı bir gerçeklik var!
Algısı yüksek bir dünya kurma telaşında değil miyiz yediden yetmişe.
Siyaset, ticaret, basın-yayın, toplumsal yaşantı, bireysel yaşantı, hatta ülkeler arası ilişkiler bile sanal dünyanın tesirindeki kuvvetle şekilleniyor.
Biz biraz daha yerele inelim Yozgat özelinde değerlendirelim mevzuu.
Algı dedik, sosyal medya dedik iki unsur birbirini tamamlıyor bir şekilde.
Bu durumu belediyeler üzerinden değerlendirecek olursak, bir müddet sonra algı ters tepe biliyor, bir anda hava değişiyor, süreç tersten işliyor.
Sanal dünyanın gerçek yaşayanları ortada somut bir sonuç görmeyince ortaya ilahi adalet çıkıyor. Efendim biraz daha detaylandıralım isterseniz konuyu.
Bir belediye ve başkanı düşünün. Bakıyoruz; Nikah merasimi,
Ziyaret, Kabul, Açılış…
Bunun dışında ne var?
Ona kepçe, buna kum, şuna ihale, personel içinde sürgün politikası, oy veren-vermeyen ayrımı…
Gerçekte böyle bir dünyanın müsebbibi iken sosyal medyada yayınlanan klipler, afili paylaşımlar, bol tebessümlü insan ilişkileri, pireyi deve yapan sanal gerçek dışılık!
Böyle bir belediye başkanının dünyasında bir de fulü bir yaşantı, fulü ilişkiler, fulü söylemler olursa!
Hülasa şimdilik işler sosyal medya algısı ile işliyor pek çok belediyede.
Gerçek dünyanın tesirini hissetmelerine az bir zaman kala ön-artçı gerçekliği az da olsa ortaya koyalım istedim.
Ramazan öncesi yetiştirebilirsek gidemediğimiz belediyeleri de ziyaret edeceğiz, tespitlerimiz, bize yansıyanları, gerçek halk sesini makam sahiplerine duyurmaya çalışacağız.
Bakalım sanal dünyanın tesiri gerçeği duymalarını engelleyecek mi?
AJANSLARIN DESTEĞİ ÖNEMLİ KIYMETİNİ BİLENE
Geçtiğimiz hafta içinde ORAN Kalkınma Ajansı’ndan projesi kabul gören belediyeler başkanlar nezdinde protokollerini imzaladı.
Özellikle günümüz şartlarında ekonomik sorunlar yaşayan belediyelere bir nebze de olsa nefes aldıracak projelerin imzasıydı bu.
Hayırlı olsun, projeler doğru yönetildiği takdirde yine vatandaşa yansıyacak. Proje kültürü zor da olsa alıştığımız, geç de olsa kıymetini anlamaya başladığımız bir durum. Hazır para, kredi, hibe gibi armut piş mantığından bölgeye ve insana uygun projelerle amacı, hedefi, kitlesi, sonucu olan projelerle gerçekleşen desteklere geçiş kolay olmadı. Proje kültürünün daha makbul ve mantıklı olduğu ortada.
Yozgat’ta da belediyelerin ORAN Kalkınma Ajansı, TKDK, KOSGEB, Bakanlıklar, Dernekler Müdürlüğü benzeri kurumların proje karşılığı hibe sağlayan desteklerini sıkı takip eden kazanır.
Yozgat henüz ajanslara sağladığı bütçeden hak ettiği payı almasa da süreç gelecek vaat ediyor.
Özellikle siyasi arkası olmayan belediyeler için bu tür destekler oldukça önemli.
BİZİ KOVİD AŞISI MI VURDU?
Kalp krizleri,Pıhtı atma,
Felç, Benzeri sebeplerle ani ölümler.
Ya çok fazla arttı, ya da haberleşmenin sınır tanımadığı dünyada ölümleri de güzellikleri gördüğümüz gibi duyar olduk!
Kimine göre özellikle Alman aşısı bizi yavaş yavaş öldürüyor.
Sahi, böyle bir şey mümkün mü?
Halk arasında giderek artan bir söylem, iddia…
Dengesiz ve yetesi beslenme ile can sıkıcı yaşantımızın ani ölüm ve ölüme götüren hastalıklarda hiç sebebi yok mu?
Yozgat’ta çıkın caddeye, kim mutlu Allah aşkına.
Suratlar bir karış, gözler umutsuz, aynı iş yerinde insanlar birbirini boğazlayacak gibi, can sıkıcı, bunalım bir dünyada sizce tek sebep Alman yada Çin’in aşısı mı?
Yozgat’ta bile can çıkacak kadar sıkkınken hangi aşı bizi öldürür inanın bilemedim!