Tatiller ülkesinde yaşayan bir milletiz.
Özellikle de 9 günlük bayram tatilleri ne çok hoşumuza gidiyor!
Kar tatili olduğunda çocuğunun okula gitmemesinden mutluluk duyan bir toplumuz veselam.
9 günlük tatil biterken dikkatimi çeken bazı ayrıntılar üzerine konuşmak istiyorum.
Tatil süreci özellikle kamuyu tamamen içi boş hale getirdi.
Kimler çalışıyor; yöneticiler, kolluk kuvvetleri ve sağlık sektörünün bir kısmı.
Unutmadan bir de meslektaşlarım. Onların da yine küçük bir kısmı.
Ne kadar tatil ülkesiyiz.
Kamuda yığılmanın olduğu bir ülkenin özel sektörü hangi ölçüde gelişir.
Üretime hasret, onun ötesinde başta savunma sanayii olmak üzere pek çok önemli alanda yeniliklere imza atma gibi bir mecburiyetimiz varken anlamsız tatiller ülkeye ne kazandırıyor?
Bir süredir Yozgat’taki trafiği takip ediyorsunuzdur, Yerköy’den başlıyor ki Akdağmadeni’ne kadar maşallah düğün konvoyu gibi.
Belki tatil de bir ekonomi stratejisi, paranın bölgelere kısa sürede dağılmasını planlayan sistemin farklı bir versiyonu. Onu ekonomi uzmanları ve ülkeyi yönetenler daha iyi tahlil eder.
Ama bir gerçek var ki, insan yığınları ile artık nefes alamaz hale gelen, yanlış personel dağılımı ile kendi içinde adaletsiz bir sitemin hantallığını yaşan kamu, uzun tatillerle o hantallığı genetik hastalık haline getiren bir sistemin içindeyiz.
Her neyse tatil hakkında bu kadar konuştuğumuz yeter!
YOZGAT BAYRAM ŞEHRİ OLDU!
Yozgat, bu tatil bir hayli göç aldı.
Köyden beldeye, ilçeden il merkezine 9 günlük tatilin hareketini bir hareketi yaşandı.
Eskisi gibi ata diyarı, baba ocağı türünden hassasiyet taşıyanlarımız yok. Eski topraklar daha hassas bu tür durumlar için.
Peki yeni nesil ne olacak?
Onları da memleketle bağ kuracak olan büyükler.