Tek adaylı demokrasi, tek adaylı güven (!) tazeleme kongreleri.
Siyasi partilerin son dönemde çokça başvurdukları yöntem. Özellikle parti içindeki -onlara göre- çatlak sesleri susturmak, iç muhasebeye engel olmak adına başvurulan en net yöntem tek adaylı kongreler.
Yozgat’ta AK Parti başta olmak üzere neredeyse tüm siyasi partiler tek adayla yaparlar kongrelerini. Çok nadir olur iki adaylı kongreler. 
     CHP’yi bu anlamda bir adım daha önde görüyorum, mutlaka kongrelerde birden fazla aday da olur.
     Ancak siyasetin ruhu değişti, neredeyse tüm siyasi partiler tek adayla, suya sabuna dokunmadan işi halletmek istiyor.
Peki, AK Parti tek adaylı kongrelerle nereye geldi, bundan sonra nereye gider?
     Türkiye’de gerek siyasetin işleyişi gerekse tek adaylı kongrelerle kendini gösteren yeni ruhuna baktığımızda bir müddet sonra kısır bir sürece girildiğini görüyoruz.
Yeni siyasi dehalar yerine, adam öğüten, toparlamak yerine dağıtan bir siyasi profil, yapı çıkıyor karşımıza.
Bugün geldiğimiz noktadan az öncesini, il başkanı belireme sürecindeki AK Parti’yi hatırlayın lütfen.
     Parti genel merkezine gönderecek isim bulunamamıştı!
Yahu gidenler isim değil miydi, diyebilirsiniz!
Kimsenin ismi üzerinden bir eleştiri değil bu, insan çeşidi, parti misyonuna uygun fikir, ruh ve manevi donanımda kaç adam yan yana getirilebildi?
Önceki gün partinin salon programı vardı! 
     Kimine göre mevcut il başkanı Çelebi Altuntaş kongre öncesi il başkanlığını ilan etti.
Mevcut il başkanları her zaman olası rakiplere karşı daha avantajlıdır.
     Kamuoyunda kongre öncesi “il başkanlığını ilan eden il başkanı algısı” üzerinden, bugüne kadar yapılan tek adaylı kongreleri de konuşmak gerekiyor.
     AK Parti, genel başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a rağmen ‘metal yorgunları’ndan temizlenememişken, siyasetin tıkandığı bir süreçte yenilenmesini beklemek ne derece doğru.
     Ta, parti genel merkezinden başlıyor süreci tıkayan sistem; 
Genel başkan yardımcılarının bir şekilde hazırladığı listeler Sayın Cumhurbaşkanı nazarında kabul görüyor.
Genel başkana göre il başkanları, il başkanlarına göre ilçe başkanları şekilleniyor.
     O silsileden biri koptuğunda siyaset zincirinden kopmalar, parti içinde çekişmeler ve sonrasında kısır siyaset denilen, aslında milletin de istemediği bir süreç kendini gösteriyor.
AK Parti Yozgat’ta yapacağı kongre ile yeni ve uzun bir dönemin il başkanını belirleyecek. 
     Aynı şekilde ilçelerde de bu şekilde belirlendi.
Yani gelecek 4-5 yılın günahı ve sevabına talip isimler Cumhurbaşkanı adına makamlarda görev aldılar, alacaklar.
Siyaset yeni dönemde ya bu isimlerle daha da tıkanacak ya da yenilenme sürecine girecek!
Sizce Yozgat’ta siyaset son 5 yılda yenilenerek mi gidiyor, yoksa tıkalı damalarla bypass mı oluyor?
Her neyse göreceğiz. 
Temennimiz ne makama sahip olanlar Yozgat tarihinin karanlık yerinde karanlık isimlerle anılsınlar ne de Yozgat’ın yarınlarını karartacak o altında kalkılma vebalim sorumlusu olsunlar!