Gurbet denen vatanda dini, milli günlerimiz hüzünlü bir o kadarda çoşku içerisinde geçiyor.
Anavatanımız ve islam dünyasında olduğu gibi Almanyada da camileri dolduran müslümanlar, Ramazan ayı ve Kadir Gecesini coşkulu bir şekilde idrak ettiler.
Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle ‘bin aydan daha hayırlı’ olan ve Kur-an’ın indirildiği gece olan Kadir Gecesi’nde, Göppingen DİTİB Merkez Camii, uzaktan ve yakından gelen Mü’minlerle doldu taştı.
Yatsı ve teravih Namazı huşu içinde kılındı. Tekbirler getirildi dualar edildi.
Ardında Peygamberimizin sünneti olan Tesbih namazı dört rekat olarak kılındı. Her rekatta 75 kez salavat getirildi. Toplam dört rekat için 300 kez salavat şerif getirilerek kılındı.
Geçtiğimiz Cuma namazında Almanya Diyanet Türk İslam Birliği (DİTİB) Hutbe Komisyonu tarafından hazırlanan Kadir gecesi temalı hutbe
Almanya’daki Camilerimizde Cami imamlar tarafından Cuma hutbesi olarak okundu. Huşu içerisinde dinlendi.
Benimde içerisinde olduğum Cuma namazımızda Cuma hutbesini din görevlimiz Tayyip Kocer hoca okudu. Hutbeyi dinleyenlerin gözleri yaşardı.
Tayyip Kocer hoca Sivas ili Şarkışla müftüsüyken tayini Almanya’nın Baden Württemberg eyaleti Göppingen kenti DİTİB Merkez camiye atandı.
Görevine geçtiğimiz yılın Ekim ayında başladı. Sohbetleriyle gurbetçilerimizin gönlünde taht kurdu. Ramazan ayı süresince Sohbetleri kaçırılmadan dinleniyor.
Tayyip hoca Kadir Gecesinde de yaptığı sohbetinde ve geçtiğimiz Cuma namazı hutbesinde de Kadir gecesinin kudsiyetini anlattı.
“Sayılı mübarek günlerin sonuna gelindiğini, bu mübarek günlerin kıymetini bilelim” dedi. Şöyle devam etti.
Bir yandan, rahmet, mağfiret ve arınma iklimi Ramazan-ı Şerif’in son günlerine yaklaşmanın üzüntüsü içinde iken, diğer yandan önümüzdeki Çarşamba günü mübarek Kadir Gecesi’ni idrak edecek olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Kadir Gecesi’nin kıymeti, insanlığın ufkunda bir güneş gibi doğan Yüce Kitabımız’ın bu gecede indirilmeye başlanmasından gelmektedir.
O, eşsiz ilke ve mesajları ile hüzünlü ve bîtap gönüller için neşe kaynağı olmuş, O’na inananlar, O’nun rahmet ve şifası ile huzur bulmuştur.
Yüce Rabbimiz, Kadir suresinde bu gerçeği bize şöyle bildirmektedir: “Şüphesiz, biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar tam bir esenliktir.”[1]
Kadir gecesi, dargınlık, kırgınlık, kin ve nefretin terkedilip sevgi ve kardeşliğin hâkim kılınması gereken gecedir.
Bu gece, rengi, ırkı, dili, mezhebi ne olursa olsun açlık, susuzluk, darlık ve zulümle mücadele eden kardeşlerimizin dertleriyle hemdert olmamız gereken gecedir.
Bu gece paylaşma, yücelme ve ilâhî rızaya ulaşma gecesidir.
Bu gecede bize düşen, Rabbimizin sonsuz kudreti karşısında acizliğimizi;
ebediliği karşısında faniliğimizi itiraf ederek pişmanlık ve gözyaşlarıyla rahmet-i Rahmân’a sığınmaktır.
Rabbimizin bu gece kendisine gönülden açılan elleri geri çevirmeyeceğini Efendimiz (s.a.s) şu şekilde haber vermektedir: “İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya edenin geçmiş günahları affolunur."[2]
Kadir Gecesi’ni ihya etmek, her şeyden önce Kur’an-ı Kerim’in kadrini, kıymetini bilmekten geçer.
O halde, Ramazan-ı Şerif ayının kalan gün ve gecelerini de Kadir gecesi gibi değerlendirmeye ve gönüllerimizi Yüce Kitabımız’ın diriltici iklimi ile buluşturmaya gayret edelim. Şu kısacık ömrümüzdeki sayılı nefeslerimizi, sahip olduğumuz bütün nimetleri Yüce Rabbimizin rızası doğrultusunda tüketelim.
Böyle mübarek gün ve gecelerin, hayatımızı gözden geçirmemiz ve kendimizle yüzleşmemiz için bir fırsat olduğunu unutmayalım.
Cennet kapılarının ardına kadar açıldığı şu günlerde Efendimiz (s.a.s)’in tavsiye ettiği şu dua ile Rabbimizin af ve mağfiretini dileyelim: “Allah’ım! Sen affedicisin. Affetmeyi seversin. Bizi de affet!”[3]
Kaynak:
[1] Kadir, 97/1-5.
[2] Buhârî, Savm, 6.
[3] Tirmizî,
Daavât, 84.