Bankada faizde olan parasından bir miktar çekip umreye gitti...
Aslında hac içinde başvuru yapmıştı ama kurada bir türlü çıkmıyordu.
Umrede bol bol fotoğraf çektirdi ve sosyal medya hesaplarında bolca paylaşım yaptı.
Evet, artık o yarı hacı sayılırdı.
Tüm herkes gördüğüne göre kimsede hacı efendinin faizde parasının olacağını düşünmezdi. Yâda olmaz öyle şey diye aklından geçirmezdi. Hacı efendinin istediği de tamda buydu.
Hacı efendi umreden geldikten sonra yanına gelen ziyaretçilerine oranın manevî değerinin yüksek olduğunu herkesin gitmesi gerektiğini tüm ihtişamı ile anlatıyordu.
Ev kalabalıktı akraba eş dost derken Kâbe’nin manevi iklimini anlata anlata bitiremiyordu.
Aradan birkaç gün geçti yine bir gün ofisinde aynı şeyleri anlatıyordu hacı efendi...
Anlatırken de duygulanıyor gözleri doluyordu. Ofisteki ziyaretçileri pür dikkat onu dinliyordu.
İçeriden gelen muhasebeci bir anda ortamın manevî iklimini değiştirecek şu kelimeyi sordu. "Hacı abi bankadan aradılar bankadaki vadeli hesaplarınızın vadesi dolmuş faizler yükselmiş ne yapmamız gerektiğini soruyordu" dediğin de oda birden buz kesmişti.
Yüksek sesle birden çalışana bağırdı. "Benim faizde param mı var çık dışarı" diye odadan kovmuştu ama artık çok geçti. Olan olmuş duyulan duyulmuştu.
Hacı efendinin manevi ortamı ve timsah gözyaşlarının sahte olduğu ortaya çıkmıştı.
Velhasıl kelam hacı efendi ara ara umreye gidiyor.
Birkaç kişiyi daha kandırabilir miyim diye...
Reklam için ve riyakârlığının üstünü örtmek için gidenleri Mevla’m ıslah etsin inşallah.
Allah riyakâr kullarından bizleri korusun İnş.