Görev kutsaldır, insanda bir aşk bir sevda olmalı:
Bu aşk vatan aşkı, bu sevda memleket sevdasıdır!..
Vatan aşkı ve millet sevdası olmayan da hayır da yoktur; umut da yoktur.
İnsanlar bir göreve talip olurken halkına hizmet edeceğine dair hem millete hem de Allah’a söz vermiş olurlar.
Hizmet aşkıyla çalışırlarsa, Yüce Allah’ ı da milleti de mutlu ederler.
Görevlerini istismar ederler ise halka da Hakk’a da ihanet etmiş olurlar!..
Makamlar insanlara emanet edilmiş geçici koltuklardır.
Dünyanın geçici oluşu gibi.
Makamların sahibi millettir.
İnsan olan o kurumun hakkını vermek için çalışır.
Kendini kaybedenler ise o kurumları heba ve heveslerini tatmin etmek için kullananlardır!
Onun için diyoruz ki: insanın içinde vatan aşkı ve millet sevdası yoksa hayatını, zamanını ve makamını beyhude ( boş yere) harcıyor demektir.
Akıllı insan ömrünü vatan ve millet aşkıyla dolduran insandır!
Ecdat boşuna dememiş:
Önemli olan “Gök kubbede hoş bir seda bırakabilmektir” diye.
Bunu bulunduğunuz her görev için düşünebilirsiniz.
Böyle bir girizgahtan sonra Yozgat Sevdasına dönelim:
Yozgat Sevdasını makamını yükseltmek, kasasını doldurmak, kesesini zenginleştirmek, adını duyurmak ve siyaseti için basamak olarak kullanmayı düşünenler varsa onlar için kafa yormaya değmez; nasıl olsa bir gün unutulup gideceklerdir.
Bunlar Yozgat tarihine de adını yazdıramazlar; yazdıranlar varsa, onlar da yalancı-sahte kahramanlardır(!).
Yozgat bizim yaşadığımız ana vatandır.
Yozgat Sevdası ruhumuzdaki kan, içimizdeki imandır! Çünkü vatan sevgisi imandan gelir.
Bize göre Yozgat ve Yozgatlı için çalışmak vatan sevgisinin tezahürüdür.
Hizmete talip olmak için görev alan her insan millete hizmeti şeref kabul etmiş olan kişidir.
Hayatın kendisi bir imtihansa ( ki öyledir) her insanın bu imtihanı kazanmak için çalışması, çabalaması gerekmez mi?
O imtihanı kaybedene ben adam mı derim!.
Yozgat’ı geri kalmış, gelişmeyi ve modern şehirciliği yakalayamamış olarak yorumlamak bize hüzün verir.
Yozgat için: Taşı taş üstüne koyanlardan Allah Razı olsun derken vefaya ve alın terine olan saygımızı ifade etmek isteriz!
Yozgat düne göre mesafe almış, gelişme yolunda adım atmış mıdır? Elbette...
Yeterli midir, işte bu tartışılır.
Kesinlikle amacımız birilerini itham etmek değildir.
Amacımız hizmeti şiar edinmek, vatan aşkını öne çıkarmak ve millet sevgisi için çalışma zorunluluğunu dile getirmektir.
Yozgat‘ ın gelişmesi, kalkınması ve yaşanabilir bir şehir konumuna gelebilmesi için yöneticilerine, siyasetçimize ve tüm çalışanlarına (hepimize) görev düşüyor.
Tabi ki siyasilerimiz ve yöneticilerimiz bu konuda daha çok sorumluluk
hissetmelidir..
Vatan aşkı ve millet sevgisiyle çalışıp görev yaptığımız da şehrimiz- ülkemiz örnek şehir ve örnek ülke olur mu?
Sanırım cevabınız: Evettir! Öyle ise neyimiz eksik?
Çalışma Aşkımız ve sevdamız! ( Vatan aşkı ve millet sevdası).
Konuyu biraz genelleştirdik ama siz meramımızı anladınız!
Bu noktada bir şey daha ifade edelim:
Türk Milleti inançlı ve vatansever bir millettir.
İnancımız bize çalışmayı ve vatanını sevmeyi emreder.
Türklük duygumuz ise bize kahraman ve asil bir millet olma şuuru verir;
millet olarak tarihte destan yazdıran, imparatorluklar kurduran bir millet olma özelliğini kazandırır!
Bu şuurla çalıştığımız da, sırt sırta verdiğimiz de, kardeş olduğumuz da, fitne ve fesadı elimizin tersiyle itip kucaklaştığımız ve tek yumruk olduğumuz da dünyada örnek bir devlet olur muyuz; şüphesiz ki:
Evet!
Türk ve İslam hakimiyetini kalıcı kılar mıyız; evet!
İslamı cihanşumul kılıp insanlığa gerçek huzuru- barışı ve saadeti sunabilir miyiz, evet!
O halde neyimiz eksik?
Onu da varın siz düşünün- siz tartışın hadi...?