"Şahadetinin sene-i devriyesinde cennet mekan Muhsin Başkanımızı ve beraberinde rahmet-i Rahman'a kavuşmuş dava arkadaşlarımızı, saygı, özlem ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad mekanları cennet olsun.
Geciken adalet adalet değildir
Yıllar gecmesine rağmen olumlu bir sonuc alınamamış olması bizleri üzmüştür. “Kurt bulanık havayı sever“ Yıllar önce Cumhurbaşkanımız Turgut Özal,Org Eşref Bitlis,Binbaşı Cem Ersever ve Muhsin Başkanımız ın şehadetleri bir an önce acıklanmalı.12 Eylül 1980 tarihden bu güne yarım asıra yaklaştık. O gün bulandırılan hava bu günlerde aydınlandı. İhtilalleri araştırma komusyonu üyesi eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar acıklamasında;
“o gün sağcımızı da solcumuzuda vuran aynı el,aynı silah”demişdi .Yine 12 Eylül kahramanı Cumhurbaşkanı olan Kenan Evren, „Biz zamanın olgunlaşmasını bekledik.”Daha sonraki konuşmasında “Bir sağdan bir soldan astık” demişdi. Arkadaşlar dünyada bizden başka kendi değerlerine düşman başka ikinci bir millet gösteremezsiniz. Gelecekte bu oynan oyunlar gün gibi acığa çıkacak bunu ülkücü düşünürlerimiz, yani bizler bulacağız.
Türk Kültür Merkezi başkanlığım döneminde düzenlediğim “Gönüllerin başkanı” panelinin konuşmacısı Abdülcelil Akyüz’de yaptığı konuşda,” Akabinde sizin sucunuz yokmuş bir gün dahi ceza almadan salındı. Bu halde ne kaderine ne milletine nede Devletine küsen Muhsin başkan ,“Kahrında hoş Lütfunda hoş ya Rabb “ teslimiyetindeki Alperen Başkan,“ Bir saniyesine hakim olamadığımız bir hayat ,için bu kadar fırıldak olmanıza gerek yok„diyen Akyüz , Yine Muhsin başkan;“Ben hayatımda hep düz yaşadım size de düz yaşamayı tasviye ederim“Bizde ülkücüler olarak bu istikametde olacağız.“dedi.
Panelist yazar Hidayet Kayaalp de , "Gönüllerin Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu anlattı,“ Şehit liderimiz ‘Muhsin Başkanımız’, bizim özümüzdü prensipli ve ilkeli siyasetiyle milletimizin ‘gönül tahtına’ oturdu. Sevdi ve sevildi. Mücadeleci kişiliği ile Türk demokrasi mücadelesinde şanlı yerini aldı. Bu mümtaz ve asil millet için Başkanımız; Bir ‘Şeref Levhası’ hükmündedir." dedi.
Almanya gazeteci ve yazarlar derneği başkanı Araştırmacı, düşünür ,gazeteci, yazar Mahmut Aşkar’da yaptığı konuşmada, ”Sen efsaneydin ne de efsaneleştirdiklerimizden... Sen bu ülkenin çocuğu , sende bu toprağın kokusu vardı. Sen bizden biri ,hayatın içinden bizim gibi adamımız,gönüldaşımız, ülküdaşımız, gardaşımızdın. Gitmesek de gelmesek de ,sen buralarda,sen oralardaydın.. Tükenmeye mahkum edilmiş bir neslin,zindanlara hapsedilmiş,prangaya vurulmuş bir düşüncenin ete kemiğe bürünmüşüydün. Gelecek nesillerimizin referansı sensin”.dedi
Rahmetli büyüğümüz devlet eski bakanımız Agâh Oktay Güner , panelimize gönderdiği mesajında,
Sayın Doğan Tufan
Davetinize teşekkür ederim. Şehitlerini anmayan, şehitlerini unutan bir toplumun geleceği karanlıktır. Bu konudaki hassas tutum ve tavrınızı tebrik eder, Sayın konuşmacılara, toplantıya dinleyici olarak katılan değerli zavata ayrı ayrı selam, sevgi ve sağlık dileklerimi sunarım.
Muhsin Yazıcıoğlu çorak Anadolu topraklarının bağrından fışkırmış bir ümit ağacıdır. O bir çınardı. Çok genç yaşında insanlara ümit veren, gölgesinde dostluk aranan, güvenilen bir çınar. Şöyle veya böyle gençliğinin altın yılları Mamak hapishanesinde geçti. Orada eğilmedi, bükülmedi. Dostlarının iftihar ettiği bir karakter sağlamlığı sergiledi. Tahliyemden sonra duruşmalara gittiğimde çileli anasını, yanık yürekli yiğit babasını tanıdım. Bütün aile vatan bekçisi olmuş, Türkiye'ye yüklenen tehditlere karşı bir milli direniş bayrağı gibi vakur ve onurlu idi.
Aziz Muhsin Yazıcıoğlu'nu kendi mücadelesini kahramanca verdi. Biz onun ve 50 milyon şehidin göndere çektiği bayrağa ne kadar sahibiz?
Ülkemize hizmeti Ülkü edinen şehitlerimizi ahirete göçen kahraman büyüklerimi rahmet ve saygıyla anıyorum. Mekanlar cennet olsun.