Birleşmiş milletler Çocuklara yardım Fonu(UNICEF) geçen hafta okul öncesi eğitim eşitliği konulu bir rapor yayınladı.
Bu rapor gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri kapsayan bir içeriğe sahip bu rapora konu olan 41 ülke arasında okul öncesi eğitim eşitliği noktasında Türkiye son sırada yer alıyor.
2015 yılı verilerine göre Türkiye’de yaşayan her üç çocuktan ikisi eğitim öncesi ana okuluna gidiyor. Buna göre Türkiye’deki çocukların 68,6’sı ilkokula başlamadan önce haftada en az bir saat okul öncesi eğitim imkanından faydalanıyor.
Türkiye’nin bir üst basamağında ise yüzde 86,8 ile ABD yer alıyor. Okul öncesi eğitimde eşitlik açısından en iyi durumda olan ülkeler ise Litvanya, İzlanda ve Fransa Araştırma yoksul ailelerde büyüyen çocukların okul öncesi eğitimden daha az yararlandığını gösteriyor.
İlkokula giden çocuklar arasında yapılan araştırmada ise eğitim eşitliğini sağlayan ülkeler Holanda, Letonya ve Finlandiya olarak gözüküyor.
Türkiye hakkında ise rapor gerekli verilere ulaşamadığı için her hangi bir yargıya varmıyor. 15 Yaş grubu çocuklar arasında eğitim eşitliğinin en fazla olduğu ülkeler Letonya, İrlanda, ve İspanya olarak gözüküyor. Buna rağmen 15 yaş grubu arasında en fazla eşitsizlik Malta, Bulgaristan ve İsrail olarak gözüküyor. Raporun verilerinin de ortaya koyduğu üzere Türkiye okul öncesi eğitim alanında istenilen yerde değil.
2023 Eğitim Vizyonu kapsamında önümüzdeki dönem okul öncesi eğitim sürecinin tüm çocuklar için zorunlu hale gelmesi hedefi bu açıdan son derece önemli bir yer tutuyor. Zira Türkiye okul öncesi eğitim konusunda gereken iyileşmeyi sağlayamaz ise eğitim sisteminde gerçekleştireceği her türlü reform eksik kalacaktır. Bilimsel araştırmalar çocukların düşünsel gelişiminin ilk 36 ayda gerçekleştiğini göstermektedir. Bu açıdan çocukların olabildiğince erken bir yaşta okul öncesi eğitim süreci ile tanışması çocukların beyin gelişimi açısından son derece büyük bir role sahiptir.
Türkiye önümüzdeki dönem okul öncesi eğitim adına tam bir seferberlik ilan etmeli. Ve ülkemizde eğitim öncesi sürece katılamayan çocuk bırakılmamalıdır.
Bir eğitim sisteminin başarısının eğitim eşitliğini ne derece sağladığı ile ölçüldüğü günümüz dünyasında Türkiye çocuklarına ve gençlerine eşit eğitim koşullarını hazırlamalı ve bunun için önümüzdeki süreçte çok daha somut kapsayıcı adımlar atmalıdır.