Gençlerimizi ve insanımızı uyuşturarak kötü emellerine alet etmek isteyenler milletimizi içerden çökertmek niyetindedirler. Bu tür alışkanlıkla geleceğin büyük ve güçlü Türkiyesini genç ve dinamik insan gücünden, yeni fikirler üreten insanlardan mahrum bırakmayı amaçlayan hainlere fırsat vermemek gerekiyor..Böylesine bir ihanet tuzağına karşı kalıcı tedbirler almak hayati önem taşımaktadır. Uyulturucu ile mücadelede hepimizin görev ve sorumluluğu vardır.

Bu kötü alışkanlıklar insanın hem dünyasını hem de ahretini karartan rezil ve vahim bir olaydır. Ailesi için de kötü bir dramdır!. Önemli olan buna hiç alışmamak, alışmışsak da tiksinti duyarak bir an önce terk etmek için uyuşturucu ile mücadeleye katılmaktır.

İslam insan sağlığına büyük önem vermiş; Beden ve ruh sağlığımızı bozan kötü alışkanlıkların kullanılmasını, vücuda sokulmasını haram kılmış, kesin bir dille yasaklamıştır. Bunların başında alkol ve uyuşturucucu bağımlılığı gelmektedir ki, her iki alışkanlık da insanlığın düşmanıdır.

Son yıllarda Dünya Sağlık Örgütünün başını çektiği dünyanın alkole karşı savaşında alkol alışkanlığının artışı dikkat çekici bulunmakta ve bu ciddi tedirginlik yaratmaktadır. Bilimsel olarak alkolün zararları tartışılmaz.
Alkollü içkiler ve uyuşturucu bağımlılığı insan vücudunun idare merkezi olan beyinde olumsuz etkiler bırakmakta, akıl ve düşünce yeteneğini etkilemekte, insanı kendinden habersiz bir duruma getirmektedir. Vücudu tahrip ederek çeşitli hastalıklara neden olan alkol kullanımı ile ilgili Peygamber Efendimiz buyuruyor:”Bütün kötülüklerin anası olan içkiden sakının!" "İçkiden sakının çünkü o, bütün kötülüklerin anahtarıdır!"

İnsanın kendi vücudunu kendi elleriyle tahrip etmesi, özellikle onu diğer canlılardan ayıran ve seçkin bir konuma getiren düşünme ayrıcalığını çalışamaz duruma sokması ne kadar vahimdir!...
Yüce Allah: "O halde bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz!." (Maide- 90) buyurarak içki ve kumarı yasaklamış, kurtuluşun bunlardan uzaklaşmakta olduğunu bildirmiştir. İslam bunların kullanılmasını ve alınıp satılmasını yasakladığını, bu zehir hakkında herkesin ve bilhassa gençlerimizin çok iyi bilgilendirilmesi gerekiyor. 

Gençlerimizin uyuşturucu tacirlerinin ve kötü alışkanlığı olan arkadaşların tuzağına düşmemesi için, herkesin üzerine düşeni yapması şarttır. Bu kötü alışkanlıklardan kendini koruyamayan insanlar, yarın çoluk ve çocuğunu da korumaktan aciz kalırlar.

Araştırmalara göre, Türkiye'de en çok üretilen ve tüketilen yasa dışı uyuşturucu madde esrar, eroin ve uyuşturucu haplar kullanılıyor.
Esrar yakalamalarında son yıllarda ciddi artışlar görülmüş. Ülkemizde
yakalanan kokain miktarında ciddi artışlar olmuştur. Yakalanan miktarın artmasında son yıllarda Türkiye'nin hedef ülke olmasının yanı sıra transit olarak kullanılmaya başlamasının da etkisi olduğu belirtiliyor..

Toplumu çökerten, aileleri yok eden, insani duyguları öldüren alkol ve uyuşturucu batağına düşmemek için mücadele etmek zorundayız. 
Bu mücadele çocuklarımız ve geleceğimiz açısından da önemlidir. Yavrularımızı zehirleyerek, ruhen ve bedenen çökmüş bir nesil ile geleceğimizi karartmak isteyen hain düşmanın oyunlarına ve şeytanın tuzağına düşmemek için mücadele etmek gerekir. Bu konularda milletçe çok uyanık olmak zorundayız..     

Allah korusun!  bunun sonucu ölüm ve intihardır. Bunun sonucu illa ki,   mezardır...En iyi tedbir, bu korkunç tuzağa hiç yaklaşmamak, bu acımasız canavarın pençesine düşmemektir. Bu beladan korunmanın yolu da onunla mücadele etmektir. Unutmayınız ki: İçki ve uyuşturucu ile mücadele etmek: hem dini hem de insani bir görevdir..