Yozgat’a vali olmak zordur.
Siyasi derinliği olan bir şehirde vali olmak, müdür olmak, yöneten koltuğuna oturmak, her şeyi ile bir memnuniyet ölçüsü ifade etmez. Yani makamın kudreti ne olursa olsun memnuniyet kavramı bir şekilde yalın kalır.
Memnuniyetin göreceli olduğu bir şehirdir Yozgat.
Bu ifademden negatif bir algı oluşturmayın, zira şehrin siyasi gücü ve derinliğini ifade etmek istiyorum. Uzaktan bakıldığında 430 bin nüfusa sahip gibi görünse de geniş bir dünya yelpazesinde temsil bulur Yozgatlılık.
Yaş almak sadece ihtiyarlığı getirmiyor mesleki tecrübe ve yaşanmışlıkları da artırıyor.
Artık şu gerçeği daha net biliyorum ‘Yozgat’a vali olmak demek elinde sihirli değnekle her şeyi düzeltmek’ anlamı taşımıyor.
Yozgat’a vali olmak demek, devlet olmak demek, halk olabilmek demek!
Devlet içinde halk, halkın içine devleti yaşamak, yaşatabilmek.
Makamların sihrinden uzakta makama güç veren devlet ve dahi millet adamı olmak demek.
Böylesine bir dünyaya sahip vali görev yaptığı toplumlara bir ressam misali renk katıyor, görsel ahenk oluşturuyor.
Bir orkestra şefi misali farklı seslerde bütünlüğü ortaya çıkarıyor.
Yozgat Valisi Sayın Ziya Polat da görev yaptığı şehirde, Bozok Yaylası’nda böylesine bir duruşa sahipti.
Yozgat dışında deprem bölgesinde ortaya koyduğu duruşla devlet kudretini, millet merhamet ve vicdanını buluşturmasını bildi.
Depremin efsane valilerinden oldu.
Yetmedi etrafında buluşan kaymakamlara, bürokratlara, gönüllülere, yöre halkına lider oldu demir dağları eriten Alparslan misali.
Depremlerin yaşandığı ilk an olay yerine ulaşan, devleti; şoförü ve koruma polisi ile temsil ederken elleri yıkıntılar arasında canlara ulaşmaya çalışan millet olabildi.
Ne kadar mütevazi durursa dursun devlet, insanlık ve Yozgat adına efsane işlere imza attı.
Bir ülke düşünün, ‘Kurtuluş Mücadelesi’ kıyamete kadar bitmeyecek.
O ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti.
Ve bu ülkenin Sayın Ziya Polat gibi kurtuluş savaşı ruhu ile mücadele görevini yerine getiren, o duygu ile bir kızıl elma uğruna yol alan evlatları var.
En başından da ifade etmeye çalıştım, memnuniyet ölçüsü görecelidir.
Yozgat gibi şehirlerde halkı memnun etseniz de belirli makamlardakiler karşısında dengeli bir memnuniyet ölçünüz olmaz, olamaz.
Yozgat’ın bu gerçeği dünya döndükçe var olmaya devam edecek.
Tüm mesele baki olana talip olmak ve gök kubbede hoş bir sada bırakabilmek.
Sayın Ziya Polat da bu manevi karşılığı veren, vermek için samimiyetle çalışan bir devlet adamı oldu.
Allah yolunu bahtını açık etsin, iki cihanda da muzaffer kılsın.