15 Temmuz; bir veba, bulaşıcı bir hastalık ve dahi insanlığın görmek, dokunmak, yan yana olmak istemediği bir zaman dilimi?
Bir gecede bir milletin kaderini parmaklarının arasına almak, vatan topraklarımızı Ortadoğu’nun ateş altındaki topraklarına dönüştürmek isteyen BATI güdümlü güçlerin oynadığı ihanet oyunları ve yine aynı akşam tüm oyunların, Allah’ın desteği, milletin feraseti ile bozulduğu bir zaman dilimi.
Adını FETÖ olarak bildiğimiz, din tüccarlığı üzerinden haktan gibi, hakikatten gibi görünenlerin oyunu.
Sadece vatana ihanetin mi adıdır FETÖ.
Keşke…
Keşke sadece vatana ihanet eden bir grup vatan haini, düşman, alçak yapılanmanın adı olsaydı.
Kıydıkları canlar ve sonrasında ortaya çıkan derin izlerini bilmem daha kaç yıl yaşayacağız.
FETÖ’NÜN HESABI GÖRÜLDÜ MÜ?
Hain darbe kalkışmasının ardından ortaya çıkan yapılanmaya baktığımızda bir ülkede insan potansiyelinin heba edilişini, kurumlarına zarar verildiğini, dine olan güvenin yıkıldığını görüyoruz.
Hak’tan gibi görünerek girdikleri toplum hayatı ve kamuda 15 Temmuz sonrası adeta derin bir yara açtılar.
Kim bilir belki de amaçları bir darbeden öte tedavisi on yıllar sürecek bir yaraya sebep olmaktı.
Devlet yapılanmasında, asker, polis gibi milletin can damarı teşkilatlarda yaralar açmayı kısmen de olsa başardılar mı, -üzülerek ifade ediyorum- maalesef başardılar.
Milletin bağrında derin yaralar açmadılar mı, açtılar.
Sadece devlet ve millet gibi tartışmasız iki değer yargısına, yüzyıllardır süregelen bir yapılanmaya ihanet etmekle kalmayıp, toplumsal yorgunluk oluşturdular.
Ektikleri şüphe tohumları ile bir ülkenin temel taşlarına adeta dinamitler yerleştirdiler.
Bununla birlikte gerçekten saf, değer yargıları ve din üzerinden inanan, ihanet oyunun hiçbir yerinde olmayan yüzlerce insanın dünya hayatını yerle bir ettiler. Aileleri yıktılar, toplumsal yapılanmanın içinde şüphe, suç ve terör adı üzerinden büyük bir yara açtılar.
Tüm bunlar yaşanırken FETÖ’nün hesabı görüldü mü?
İhanet sisteminin taşeronu, vatan ve millet sevgisi olmadığı gibi Allah korkusu olmayan elebaşı hala ABD’de hayatını yaşıyor.
Yine aynı merkezden başta Türkiye olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinde yeni ihanet oyunları sergilenmeye çalışılıyor.
Sosyal medya üzerinden ülkemizde bir yandan seçimlerini dizayn etmeye çalışırken diğer yandan en kıymetli hazinemiz çocuklar ve gençler üzerinde sosyal medya aracılığı ile akla hayale gelmeyecek etkileşimlerden geri durmuyorlar.
Ve ne gariptir ki hala bu işin ana kademesinde (siyasi, ticari ve STK) alanında etkisi olan, başrollerde yer alan isimler bir şekilde elini kolunu sallayarak ülkemizde iş götürüyor.
Her an yeni bir ihanet oyunun içinde olması muhtemel isimleri biliyor ama suçluları, ortaklarını hücrelerde arıyoruz.
YARALARI NASIL SİLİNİR!
Allah devletimize, milletimize zeval vermesin.
Her yılın 15 Temmuz’u artık millet olarak uğradığımız akla izana sığmayan ihanet oyununun da tarihi olacak.
Zaman sadece bir gün mü hatırlatmalı ihaneti.
İhanet sadece o bir günde mi akıllarda yer bulmalı.
Ya da devlet ve millet olarak ihanetin neden olduğu yaraları iyileştirmek yılın belirli zamanlarında yapılan operasyonlar ve tutuklamalarla mı yapılmalı?
Sosyal medya üzerinden ciddi bir saldırı altındayız, yavrularımız üzerinden ve FETÖ’nün devlet içinde neden olduğu açık liyakatten, devlet sevgisi ve heyecanından yoksun insanlarla kapatılmaya çalışılıyor.
Sanki bir şekilde 15 Temmuz’da planlanan farklı oyunlardan bir tanesi farklı senaryolarla hayat bulmaya çalışılıyor.
15 Temmuz’un müsebbipleri, planlayıcılarının canı cehenneme, lakin ölüm tek başına kalıcı bir çözüm değil bunlar için.
Yaralar nasıl sarılırdan önce yenilerinden nasıl korunuruza bakmak gerekmez mi?
Alçak ihanet oyununun ardında, önünde her kim ya da kimler var ise her an yeni oyunlar planlamaktan geri durmayacak kadar özgür ve Türkiye düşmanı terör örgütlerine güç veren alçak BATI ülkeleri bunları da desteklemekten geri durmuyor.
Lütfen bu yapılanmayı ve olası yapılanmaların neden olabileceği derin izlerin acısını evlatlarınıza anlatın, öğretin.
Ve lütfen devleti yönetmekle sorumlu olan büyüklerimiz liyakat esasından uzaklaşmayın ki farkında olmayan yeni ihanet oyunları yaşanmasın cennet vatanımda.