Kimi gider Ankara’da sohbet pozu verir,
Kimi Yozgat’ta (Ankara’da) yemekler verir,
Kimi genel merkezden, kimi bilmem nereden bir icazet bekler!
Kimileri de Hak’tan, duayla bir beklentiye girer, diyeceğim de öyle olmuyor vesselam.
Kulis ve algı operasyonları daha ağır basıyor.
Daha önce de konuştuk, kim ne için il başkanı olmak istiyor, kim ne için kendi adamını o koltuğa oturtmak istiyor?
AK Parti’den çok ama çok güçlü bir karakter, üstüne basarak söylüyorum hiçbir beklentisi olmayan bir zatı muhterem il başkanı olmazsa sondan bir önce il başkanını seçmiş olursunuz.
Bu kadar açık ve net söylüyorum!
Yozgat’ta AK Parti kılavuzu kargadan seçer ise Türkiye’nin tamamında durum benzeri durumdadır.
Kargadan kılavuz olur mu, inanın şuan süreç öylesine bir birine girmiş durumdaki karga mı leylek mi bakan yok!
* * *
AK PARTİ'NİN İL BAŞKANLIĞI SEÇİMİ:
MASKELERİN DÜŞTÜĞÜ SÜREÇ
Ülkenin dört bir yanında siyasi kulisler, koridorlarda fısıltılarla dolaşan haberler, AK Parti'nin il başkanlarının seçimi için yaşanan kıyasıya mücadeleyi an be an aydınlatıyor. Ancak bu süreçte öne çıkan bazı detaylar var ki, siyasi etiğin, vizyonun ve partinin ilkelerinin nasıl göz ardı edildiğini gösteriyor.
Kimi aday, Ankara'nın koridorlarında, siyasi büyüklerle çektirdiği fotoğraflarla "Ben buradayım" mesajı vermeye çalışırken, kimi aday da yerelde, kulağa hoş gelen dedikodularla, gizli yemeklerle kendine bir yer edinme gayreti içinde. Her ne kadar bazıları samimi bir niyetle bu göreve talip olsa da, maalesef çok daha büyük bir kesim, siyasi çıkarları ve bireysel beklentileri doğrultusunda hareket ediyor.
Yozgat örneği, bu karmaşanın ve koltuk kapma yarışının en net göstergelerinden biri. Yozgat'ta AK Parti'nin il başkanlığı için gösterilen adayların hepsi de kendine has bir yol izliyor, ama bu yolların çoğu maalesef partiye ve ülkeye hizmet yolundan çok uzakta.
Ancak bir gerçeği kabul etmek gerekir: Eğer AK Parti'nin il başkanı, siyasi ahlaka, vizyona, liyakate sahip olmayan, sadece kendi çıkarlarını düşünen bir isim olursa, bu sadece Yozgat için değil, ülkenin dört bir yanı için de büyük bir kayıp olacaktır. Çünkü bir partinin yereldeki temsilcisinin vizyonu, o partinin genel vizyonunu da doğrudan etkiler.
Şu an itibarıyla AK Parti'nin il başkanlığı seçim süreci, bir "karga mı, leylek mi?" belirsizliğini anımsatıyor. Kimin gerçekten liyakatli olduğunu, kimin sadece çıkar peşinde koştuğunu ayırt etmek zorlaşmış durumda. Ancak bu, partililere, üyelere ve seçim sürecini takip eden herkese büyük bir sorumluluk yüklüyor: Gerçekten liyakatli, ilkeli ve vizyon sahibi bir il başkanı seçme görevi.
Bu süreç, AK Parti'nin içindeki bireylerin maskelerini düşürdüğü, gerçek yüzlerinin ortaya çıktığı bir süreç haline geldi. Eğer bu süreçte doğru bir aday seçilmezse, AK Parti'nin geleceği için de büyük bir tehlike işaretidir.
AK Parti'nin il başkanlığı için aday olanların, kendi çıkarlarından çok partinin ve ülkenin çıkarlarını düşünmeleri gerekiyor. Aksi halde bu süreç, sadece bir koltuk kapma yarışından ibaret kalacak, gerçek anlamda bir il başkanı, gerçek anlamda bir vizyon ortaya koyamayacaktır.
Tüm adaylara, partililere ve seçim sürecini takip eden herkese seslenmek istiyorum, AK Parti'nin il başkanı seçimini sadece bir koltuk kapma yarışı olarak görmeyin, bu süreci, partinin geleceği, ülkenin geleceği için bir fırsat olarak görün. Bu fırsatı değerlendirin ve gerçekten liyakatli, ilkeli, vizyon sahibi bir il başkanı seçin. Eğer bu yapılmazsa, kaybeden sadece AK Parti değil, tüm ülke olacaktır.
Yozgat’ın zaten kaybedecek bir şeyi kalmamış umutlarından başka.