İnsan neden niçin yaratıldığını bilirse gerçek amacına uygun olarak yaşar. Neden, niçin yaratıldığının farkında olmazsa bir mahluk olarak kalır ve hayatı eğlenceden, bir oyundan ibaret sanır. Böyle bir ömür boşa geçen bir ömür olur ki; bunun hesabını kitabını vermek de çok ağır olacaktır. İnsan bir amaç ve gaye için yaratılmış kutsal bir varlıktır. Cenab’ı Allah insanı:” Eşref-i mahluk” olarak nitelendiriyor. Nedir eşref-i mahluk; yaratılmışların en şereflisi!...

Bu şerefli var oluşu bilerek yaşayan insan kutsal ve onurlu insandır. Eşref-i Mahkuk olan insanın belli bir sorumluluğu ve onurlu bir görevi vardır. Öne Yaratanı tanımak sonra Kendini tanımak insanlarla hoş geçinmek ve hayatını hayırlı ve güzel amellerle doldurmak. Yani insana ve tüm çevresine faydalı bir nefer olarak yaşamak. Bencillikten çıkarcılıktan uzak sevilen saygı duyulan bir adam olabilmek.

Onun için diyoruz ki: insan çevresine ve tüm insanlara hatta canlı cansız tüm varlıklara faydalı bir birey olmanın gayret ve çabasında olmalıdır. Ömrünü hizmet yolunda tüketmeli. İnsan denilen varlığın bir gayesi amacı olmalı ve o amaç için gayret sarfetmelidir.

Kişi önce insan olduğunu kabul etmeli sonra Yaradana kul olduğunun farkında olmalı. Daha sonra da insan olarak görev ve sorumluluklarının peşinden koşmalıdır.. Meyve veren ağaç gibi karşılıksız meyve verebilmeli insan. Asla çıkarcı ve menfaatçi değil toplumsal ve kardeşçe düşünmeli, kardeşçe ve insanca yaşamanın çabasında olmalı...

Diğer bir ifade ile insan toplum adamı olmalı. Hayırda yarışan Hak yolda buluşan, insanlara kardeşçe yaklaşıp hizmet etmeyi şeref sayan idealist bir insan!.. Hak için halka hizmet eden ömrünü bu uğurda sebil eden insan; hayatın gerçek anlamını- amacını kavramış olan kişidir...

Görevi ateşten gömlek kabul eden insan hata yapmaktan uzak durur. Halkın ve Hakkın yanın da olur bencilliği, çıkarcılığı elinin tersiyle iter gerçek halk adamı olarak yaşar. İşte bu amaç için seferber olan insan iki Cihan mutluluğunu kazanmaya aday olan insandır.

Sözün özü şudur: Görev ve makam halk ve Hak için yapılır. Şehrül emin, yani kendisine güvenilen insan olur. Toplumu kucaklar, insanlara kardeş olarak bakar ve hizmetleri de bu kardeşlik duygusu ile doldurur. Gök Kubbede Hoş bir seda bırakacak olan insan bu tür insandır. Halkın ve Hakkın razı olduğu insan da yine bu tür insanlardır. Selam olsun halka ve Hakka teslim olabilmiş ve kutsal hizmet aşkıyla yoğrulmuş insanlara!...Yazıklar olsun çıkarcı bencil insanlara. Yazıklar olsun hayatını karartanlara. Selam olsun Hak yolunda hizmette yarışabilenlere...