Biz seçtik zannettik yıllarca önümüze hazır tepside sunulan adayları.
Bizden zannettik pek çoklarını konuşmasına bakarak.
Bizim gibi zannettik aslında hiç bizden olmayanları.
Vekillerimizden bahsediyorum efendim vekillerimizden.
Bizim vekilimiz nasıl olmalı sorusuna birlikte yanıt arayalım istiyorum.
Mesela ilk çalmada telefonu açan mı olmalı şahıs minvalinden,
Yoksa gönlü açık mı olmalı, tüm Yozgat’ı ve Yozgatlılar’ı o gönülde barındırabilen.
Çok fazla tebessüm mü etmeli, yoksa biraz çatmalı mı kaşları, ya da o çehre bana mı tebessüm etmeli bizimle mi paylaşmalı?
Bizim adayımız Türkiye Büyük Millet Meclisine gittiğinde bizim için mi iş bitirmeli, Yozgat için mi söz almalı, önerge vermeli, yerine göre kavga etmeli?
Bizim adayımız sadece kişiler üzerinden mi yürümeli, yolu Yozgat’tan mı geçmeli her Yozgatlı’yı göreceği şekilde.
Ya da sadece bizi mi kucaklamalı, bizden, partimizden olmayanı da almalı mı o sarmal dünyaya?
Bizi kim temsil etmeli?
Bir kravat, bir ceket dünyasından çıkamayanlardan oluşmalı bizim adayımız mı,
Yoksa tarlaya ayak basan, bu toprakların çamurundan da insanından da yüksünmeyen mi olmalı?
Laf kalabalığının içerisinde anlamadığımız sözlerle bize kendini anlatmaya çalışan karmaşık adamlar mı olmalı, yoksa bir nörüyonı yeter mi anlamaya en alasından!
Yıllarca biz seçtik zannettik, genel merkezlerin gönderdiğini, seçim zamanları gelenleri ve dahi bu şehrin yılda bir suyunu içemeyip, havasını solumayanları.
Ankara’da, İstanbul’da sırtını döndüğü hemşehrilerine seçim zamanı yüz dönmüş gibi yapanları şak şakladık geldiği yere gidinceye kadar.
Bizden olan,
Bizim gibi düşünen, bizim gibi gören,
Bizim gibi gülen bizimle ağlayan,
Bizi, memleketini cenazeden cenazeye değil yaşarken hatırlayan,
Genel merkezden ısmarlama değil milletin bağrından kopanlar mı temsil edecek?
İçinde bulunduğumuz siyasi atmosfer, siyaset müessesesi istese de istemese de eski çamları bardak oldu.
Geldi geçti ve çoktan gitti o günler.
Belediye başkanı seçer gibi milletvekili adayı seçeceğiz.
Yine ve yeniden ısrarla kafalarındaki adayları millete dayatmak, dikte etmek, seçtirmek isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacak.
Bu millet artık ısmarlama aday, rüzgara göre aday, ideolojiye göre aday, sadece gene başkanların söylemi, partilen gösterişli seçim propagandasına göre aday değil gönlüne göre adamları milletvekili seçecek.
Bizi kim temsil etmeli sorusuna net bit yanıt verecek olursak, tek kelime ile bizi hakiki bizdenler temsil etmeli.
Onun dışındakileri millet de sandıkta kabul etmeyecek.
Kürk kar etmeyecek, söz değil kalpler konuşacak, duymasını bilene.