Dünyadaki her şey gibi siyaset de değişti.
Ülkemizin de ziyadesiyle bu değişikliklerden etkilendiği gerçeğinden hareketle konuşacak olursak siyaset eski siyaset değil.
Yaklaşan seçimler öncesinde siyasetin son durumuna mercek tutalım, partilerin genel durumunu değerlendirelim isterseniz.
Siyasetin son 20 yılına damga vurmuş bir AK Parti gerçeği var! Uzun süreli güç haliyle beraberinde yorgunlukları ve yıpranmışlığı da getiriyor.
Bir de dünyanın değişen gerçeklerini (Ekonomi, sağlık, insan yapısı vs…) ekleyin.
Hakikaten kontrol edilmesi, uyum sağlaması zor bir durum.
Değişimin tamamına uyum sağlamak mı gerekir açıkçası tartışılır bir durum.
Her neyse gelelim AK Parti’ye.
Yıpranmışlık ve yorgunluk yaşanan ekonomik dalgalanmalarla beraber bir anda partinin mevcudiyetini, otoritesini tartışılır hale getirdi.
Parti misyonunun ötesinde şahsi misyonlarının peşinden koşanlar, özellikle partinin genel başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a rağmen hareket etmesi yaşanan oy kaybının tuzu biberi oldu.
Evet Ak Parti oy kaybetti.
Ciddi anlamda oy kaybetti.
Ekonomideki dalgalanma, vatandaşın moralini bozan süreç bir anda partiyi tabanda sorgulatır hale getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın peş peşe açıkladığı ekonomik paketler, içerde yürütülen milli ekonomi hamleleri ve dış siyasetteki gelişmeler AK Parti'deki oy kaybını frenletti.
Ve AK Parti toparlanma sürecine girdi pamuk ipliğine bağı da olsa.
Peki AK Parti'de durum böyle diğerlerinde nasıl.
AK Parti’deki toparlanmanın MHP’ye de yansıyacağı gerçeğini bir kenara koyalım, 6’lı, 7’li masayı oluşturan diğer partilerde durum nasıl?
Vatandaş cephesinden konuşacak olursak, iktidara kızgınlık var ama karşılık bulamıyor.
Kopanların büyük bölümü İYİ Parti, küçük bölümü diğerlerine gidiyor.
Ama genel kanı ‘Türkiye’de iktidar değil muhalefet problemi var’.
Muhalefetin çözüm odaklı, proje bazlı bir misyon ortaya koyamamış olması AK Parti'yi eleştirenlerin alternatifsiz kalmasına neden oluyor!
Kısa vadede muhalefet problemi çözülmeyecek gibi…
AK Parti frenledi, bir yükseliş hareketi içinde.
Genel başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın teşkilatlarda ve yakın ekibinde temizlik yapması şart ama onu da seçim sonrası için bekliyorum. Dere geçilirken at değiştirmeyecek kadar usta bir siyasetçi Sayın Erdoğan.
Hülasa çantada keklik siyaseti bitti, akıllı olan, nabız yoklayan, vatandaştan gelen sesi duyan kazanır!