Soru: Yozgat nasıl büyür?
Cevap: Gök yüzüne süzülüp giden bacalı fabrikalar, yüz binlerce insan nüfusu, milyonlarca otomobilin olduğu trafik, gökdelenler, karma karışık insan profilleri…
Bana göre, soru da yanlış yanıtı da yanlış!
Yozgat Nasıl Büyür değil olmamalı, asıl soru “Yozgat’ın Yaşanabilir Kent Olması için Ne Gerekir….” olmalı…
Henüz 7-8 yaşlarında Akdağmadeni’nden Çayıralan’a göçmüşüz.
Çocuk aklı, büyük bir şehre geldiğimizi zannediyoruz.
Gece geldiğim ilçenin sabahında kulağıma ilk gelen ses, çobanın otlatmak için götürdüğü hayvanlar.
Hani şehirdi burası, böyle şehir mi olur?
Zamanla Çayıralan benim için bir şehir değil, yaşanabilir dünya oldu.
Bağlarında üzümlerin yeşerdiği, bereketli ağaçlarında birbirinden lezzetli kayısı, elma, erik bilumum meyvenin yetiştiği,
Sokaklarını dolduracak insanların olduğu,
Tandırlarından ekmek kokuları yükselen,
Geçmişi siyasetle anılsa da insanların birbirini siyaset üstü kabul ettiği, Oksijen deposu ormanları,
Kaynarpınarı’ndan başlayıp Sızır’a kadar uzanan yaylaları ve şuan saymakta yetersiz kalacağım pek çok kıymetli varlığı olan bir ilçe.
İşte size yaşanabilir bir Çayıralan.
O günden bugüne geçen zaman neredeyse 20 yıl olmuş.
Ve yıllar ilçeye güzellik ve değer katan, kimlik kazandıran pek çok kıymeti yok etmiş.
Peki şimdi bir kez daha sorayım; Çayıralan’ın yaşanabilir bir ilçe olması için ne gerekiyor?
Elbette ki insanlarının rahat edeceği, huzurlu bir yaşam süreceği fiziki ortamlar.
O ortamlar hazır olursa şehirlerdeki göç tersine döner.
İnsanın olduğu yerde de zamanla siz isteniz de istemeseniz de üretim olur.
Üretimden kastımız devasa fabrikalar, beton yığını tesisler olmasın.
İnsanlar fabrikasız da doyar, üretir, kazanır; ki Çayıralan tarımsal ve orman varlığı bakımından oldukça verimli ve bereketli bir ilçe.
Az önce de söyledik, mühim olan insan.
İşte o giden insanları, 20 yılın belki 30 yılın Çayıralan’ını geri getirecek bir projeye imza attı Çayıralan Belediye Başkanı Ömer Codar.
Cumhuriyet Köyleri adını verdiği proje hayat bulduğunda şehirden ilçeye göç de olacak.
Projenin detaylarına girip sizleri sıkmak istemiyorum, haber sayfamızda, haber sitemizde ve Çamlık TV’de detaylarını bulacaksınız.
Sadece şunu söylemek istiyorum, Cumhuriyet Köyleri Projesi, belki de Anadolu insanın göçle birlikte içine düştüğü mutsuzluk buhranını dağıtacağı bir proje.
Yüz güldürecek, moral aşılayacak bir proje.
Meslek hayatımda her daim şu gerçeği savundum, biz önce mutlu olmak zorundayız.
Anadolu’nun tam ortasında yaşıyor ancak giderek mutluluk hormonlarını kaybediyoruz.
Sayın Codar, bu anlamda Çayıralan’a önemli bir kazanım sağlayacak.
ÇEKAŞ bünyesinde hayat bulacak projeyi heyecanla takip edeceğimi belirtmek istiyorum.
Çayıralan’ımıza hayırlı olsun ve insanlarımız her daim mutlu olsun!