Odgurmuş: Bugün biraz siyasi meseleler üzerinde duralım mı?

Monşer: Duralım bakalım.

Odgurmuş: O zaman en can alıcı yerinden sorumu soruyorum. Ne olacak bu Chp’nin durumu. Ne iktidara olabiliyor ne iktidarı devirebiliyor. Ne ümit verebiliyor ne partinin oylarını artırabiliyor. 6 lı masa icadetti buradan da Chp adına bir şey çıkmayacak gibi görünüyor. Yani kısaca belirtmek gerekirse; “Olmuyor... Olmuyor. Yaklaşık 1946 yılından beri Ecevit’in MSP ile koalisyonu ve Ap’den 11 Milletvekilini Güneş Motelde çeşitli vaatlerle partilerinden kopartıp, ilkokul mezunu dahi olmayan birini bile Bakan yaptığı dönemlerdeki iktidarlarını saymazsak uğraşılıyor ama yine olmuyor” Diyorlar. Siz bu konuda neler söyleyebilirsiniz.

Monşer: Yani Chp’nin durumu biraz zor görünüyor. Bu konuda bazı taktikler verebiliriz. Fikirler ileri sürebiliriz. Belli mi olur belki bir faydamız olur. Malumu âliniz biz babadan, dededen ve dahi kökten Chp’liyiz. Belediye seçimlerinde büyükşehirlerde Chp’ye oy veren bazı Ülkücüler gibi sonradan olma Chp’severler değiliz. Şimdi bu Chp’nin meseleleri sizin piyasada bulunan ve kullandığınız genel geçer metotlarla halledilmez. Chp’nin en önemli eksiği; “Şunu yaptı, bunu yaptı, şunu yapmadı bunu yapmadı diye iktidarı yıpratma yolunu sürekli kullanıyor olmasına rağmen bu yolla iktidarı yıpratamadıkları açık seçik görülüyor. Binaenaleyh meseleleri çoook geniş bir şekilde ele almak lazımdır. Geniş bir şekilde bakmazsanız, dar bir şekilde bakarsınız ki bir şey ya vardır ya da yoktur. Dar bakınca konuyu daraltmış olursunuz o zaman da mesele önemsizleşir veya yok sayılır. Belli ki halk Chp’yi benimseyip iktidara getirmiyor. O zaman ona göre hareket etmek lazım gelir ve ardından da meseleye çok geniş bakmak lazımdır.

Odgurmuş: Ama Sayın Monşer; “bu halk dediğin bir sürüden ibarettir” diyorlar. ” Rüzgâr nereden eserse o tarafa yönelir İki paket makarna yardımı alıyor ve aklı çeliniyor. Karaoğlan efsanesine de böyle kapılmadı mı? Halk dediğiniz “sürü-koyun” değil mi?” Diyorlar..

Monşer: Halk elbette öyledir, fakat bu halka fazla güvenmemek lazım. Bak daha öncekilerden bir tanesi için evlatlarını kurban etmeye hazır onlarca taraftar-halk vardı, ama onun idamında hiçbir ses çıkmadı. Bu konulara dikkat etmek lazım.

Odgurmuş: Ama efendim, bu Chp’liler halka güvenmeyip de kime güvenecekler?

Monşer: Evladım, halka elbette güvenmeyeceksin, bir kere sen kendine güveneceksin, kendinde güç kuvvet göreceksin. Bak! Geçmişte bir siyasi parti lideri “kaç kere gittim geldim” diyerek övünüyor. Ama neticede kendi gücüyle senelerce ayakta kaldı akabinde de Cumhurbaşkanı oldu.

Odgurmuş: Bunlar bizim “Fondaş basının” büyük desteği ile kendilerine güveniyorlar, “mücadelemizi yapıyoruz. Olmadık işleri olmuş gibi, batmamış gemileri batmış gibi, bitmemiş inşaatları bitmiş gibi, çalınmamış paraları çalınmış gibi, çalınmış paraları çalınmamış gibi, gelmemiş adamları gelmiş gibi, tüyü bitmemiş yetimi, tüyü bitmiş gibi göstererek hareket ediyor medya görevimizi yapıyoruz” diyorlar.

Monşer: Yetmez evladım, yetmez..Yetmiyor.

Odgurmuş: “Ülke parçalandı, 7 bölge 7 ayrı cumhuriyete ayrıldı, Bop projesi adım adım ilerliyor dedik, her bir değerimiz bilmem kaça satıldı dedik. Askerde moral kalmadı savaş kabiliyetini yitirdi dedik, Başkanın hâkimleri, savcıları, valileri dedik. Bir kişi yanlış yaptı tüm sınıfı hırsız tuttuk sıra dayağından geçirdik” diyorlar. Daha ne yapacaklar ki.

Monşer: Yetmez evladım yetmez, bu iş böyle olmaz. “Her demokraside biraz anarşi vardır”.

Odgurmuş: Efendim nasıl olacak, uzaydan muhalif mi getirecekler. Yoksa mezardan İnönü'yü mü çıkaracaklar. Gerekirse onu da yaparlar. “Yeter ki bunlar gitsin. Yerine de kim gelirse gelsin”. “Enver'in adı gitmesinde Edirne Bulgar’a kalsın”. Diyorlar.

Ama efendim... Sabahtan beri bu Chp ve fonlu-yanlı basının yaptıklarını, ettiklerini sıralıyorum. Daha ne yapsın bu zavallılar.

Monşer: Evladım, fevkalade ve müthiş kritik günlerden geçiyoruz. Ülkede bir var mı? Var, İki var mı? Var E peki üç var mı? Var tabi, kim belli. Peki, başka bir iki ve üç numaralar-rakamları yok mu? Bu rakamlar üzerinde durdunuz mu? Matematik kuralları üzerinden açıklamalar yapmışlar mı? Cebir kuralları ile ilgili de haber, program yaptınız mı? Yetmez evladım yetmezzz.. Hatta başörtüsü ile okumak isteyenler Suudi Arabistan’a vs gitsinler. Bak bunu dikkate alın. “Binaenaleyh” ben “fevkalade” çağdaş bir insanım.

Odgurmuş: Efendim bu konulara değinmişler, “ilk iki rakam hatta 3. Rakam üzerinde de durmuşlar. Hata birin ikiye üstünlüğünü, ikinin de bire ve üçe üstünlüğünü vurgulamışlar, rekabetlerini söylemişler. Yazmışlar”. Ama o da etkili olmamış. Daha ne yapsınlar. Siz ne tavsiye edersiniz. Kemmm. Kümm.. himmm..

Monşer: Ne kem küm ediyorsun, söyleyin ne söyleyecekseniz.

Odgurmuş: Üstadım, diyorlar ki: “Hani şu bizim “laiklik” meselemiz vardı ya, her icraatta, her başımız sıkıştığında başvururduk "laiklik elden gidiyor" derdik ya, bir de başörtüsü meselesi vardı onu dile getirelim vs”.. Diyorlar.

Monşer: -Eeeeee.

Odgurmuş: Eeee si bu, “laiklik” konusu çok etkiliydi. “Laiklik elden gidiyor” deyince akan sular durur, fırtınalar diner, ağlayan çocuklar susar, piyasaya zam sağanağı başlar, zinde güçler dikkat kesilir, bürokrasi teyakkuza geçer. Her meselede ve her yerde kullanırdık. Her eczanede satılmaz ama her derde deva ve çok geçer akçeydi” diyorlar.

Monşer : Ne demek istiyorsun?

Odgurmuş: Efendim benim demem değil, onların demelerine göre “şu ‘laiklik’ konusunu yeniden gündeme getirsek olmaz mı?. Her durumda, her devirde geri tepmeden işimize yarıyordu”. Diyorlar.

“Bizden önce bu ‘laiklik’ konusunu dile getirenler bu günleri düşünerek hareket etmişler... Eee o zaman biz neden duruyoruz. Yarından itibaren başlayalım "laiklik elden gidiyor, halifelik geliyor, uygulamalar başladı bile. Bunlar yarın başımıza bir de padişah getirirler" vs. vs. Diyerek “balonları patlatalım. Bunda da başarıya ulaşamazsak geriye ne kalıyor ki. Hatta şu başörtüsü meselesini dahi yeniden gündeme getirelim bakalım ne olacak” Diyorlar.

Monşer: Geriye bir şey kaldı yapılacak.

Evladım “demokrasilerde çare tükenmez, yollar da yürümekle aşınmaz”, “barajlarda su vardı da biz mi içtik” gibi “her demokraside biraz anarşi vardır” diye bu veciz sözleri ben söyledim ama baktınız ki olmuyor, siz Önce başınızdakileri değiştirin, sonrada kendi başınızı değiştirin. Ya saç ektirin keliniz görünmesin, ya da keli olmayan daha sevimli başlar bulun kendinize vesselam.

Bak yine söylüyorum “demokrasilerde çare tükenmez”. Yeter ki sen ara.