Kravatlı hırsızlarla başlasam ayıp olur mu?
Meslek hayatım boyunca ütüsü bozulmamış makamların kravatlı hırsızlarından hesap sorulduğunu hiç ama hiç görmedim.
Şayet bir hesap soruldu ise ya farklı siyasi partiden, güçten uzak bir cenahtandır, ya da gerçekten süreci takip eden müfettiş; vatanı, milleti, vicdani değerleri ile işini her şeye rağmen yapan gözü kara bir cengaverdir.
Kravatlı hırsızlığın makbul karşılandığı bir ülkede israf nasıl önlenir, dövizle hangi şekilde mücadele edilir, aklı selim millet olabilmek adına yaşanan ekonomik sorunlarla hangi şekilde baş edilir bilemiyorum.
Bir bildiğim var ki, şimdilik Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek doğru yolda ilerliyor.
Trafik cezaları başta olmak üzere, yeni vergiler, alım-satımlara getirilen sıkı takip, İBAN hareketlerine mercek tutulması gibi durumlar işimize gelmediğinden olsa canımız sıkıldı.
Haksız da değiliz, her şekilde bedel ödeyen millet yine, yeni bedeller ödüyor. Bir geçiş sürecindeyiz, sancılı bir dönemdeyiz, duamız ve temennimiz çalışmaların devamlılığı olsun ve nihayete eriştirilsin.
Yarın birinin tavuğunu ürküttüğü için Mehmet Şimşek görevden alınırsa işte o zaman acı bir bedel ödemiş oluruz millet olarak. ‘Canım devlette devamlılık esas, Mehmet gider Ahmet gelir diyenler’, ‘siz ancak kendinizi böyle kandırın’ derim.
Belediye başkanı, vali değişiyor da Yozgat’ta yer yerinden oynuyor, birinin yaptığını diğeri kabul etmiyor, devam ettirmiyor. Hal böyle iken devletin tepesinde politikaların devamlılığı konusunu çok fazla inandırıcı bulmuyorum.
Kravatlı hırsızlar üzerinden bir şekilde yürüttüğümüz masumiyet karinemiz toplum hayatında da vuku buluyor.
İpotek ya da bir şekilde bir işin karşılığı olarak bankaya göstermesi gerektiğinde evini değerinin üzerine çıkaran ağalar iş vergiye gelince bir anda fiyat kırıyor.
Kira deseniz düne kadar internet üzerinden kira ödeyen, kontratta gerçek fiyat beyan eden yoktu.
İnşallah yeni kararlarla hepsi tam manasıyla uygulanmaya başlayacak.
Sosyal medyada hayat dersi veren abilerden biri, “Herkes gücü nispetinde çalışıyor, üst düzey makamda bulunan çalıyorsa gücüne göre çalışıyor, daha alt tabakadaki de aynı şekilde imkanlarına göre çalıyor” demişti.
Doğru değil mi, herkes gücü kadarını çalışıyor ama tıpkı bizim kravatlılarda olduğu gibi ‘adı hırsızlık’ olmuyor… (Doğru, dürüst, ahlaklı, örnek şahsiyetleri tenzih ediyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum.)
Biraz da serbestliğe alışınca zor geliyor, ağırımıza gidiyor devletin uyguladığı yeni sitem, sonradan türeme vergiler, cezalar…
İçinde bulunduğumuz dünyada güçlü olmaktan başka şansımız yok!
İsrail’e ambargo uygulayan, mallarını çöpe atan ağalar, asıl mücadelenin topyekun mücadele ile olacağını anladığı gün devletin yeni sistem vergi modeli de kabul görür. Ama bizde işine geldiği zaman İsrail düşmanı, gelmediğinde bir anda devlet karşıtı olabilme ihtimali yüksek karakterlerden bir hayli fazla.
Bir vatandaş olarak Mehmet Şimşek’i destekliyorum.
Umarım, cezaları, vergilendirmeleri siyaset, makam, servet yapılarına bakmadan herkese eşit uygularlar.
Tam tersi bir durum olursa, siyasi anlamda bir daha iktidar yüzü görebilmek, ülke yönetiminde söz sahibi olmak AK Parti için hayalden başka bir şey olmayacak!
Hoş, çok da kimsenin umurunda değil.
Bakın Yozgat’a, batan geminin malları misali hala tam gaz şahsi beklentileri üzerinden siyaset yapan abiler var.
Geçtiğimiz hafta yapılan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın huzurundaki toplantıda AK Parti il başkanları ile bakanlar neden ters düştü hatırlayın.
İl başkanları iş yaptıramamaktan şikayet edince, bakanlar ne dediler, şahsi taleplerle geliniyor, sanki şehrin talebi gibi gösteriliyor… İşte bu kadar!
Durum bu, fazla söz ne hacet, şimdi İBAN’dan gönderilen paralar inceleniyor. İncelensin, inşallah İBAN’sızların gayri resmi kayıtları da incelenir de millet hakkını gasp edenlerin burnundan fitil fitil getirilir.
Neyse sustum, şimdilik bu kadar…
Devletimizin yanındayız, şeriatın kestiği parmak acımaz ağalar!