Ağlasak mı gülsek mi bilemedik.
Böylesine hızlı değişimlere alışkınlığımız vardır elbet, bünye antrenmanlı evvel Allah…
Ama neden böyle oluyor, ateş bir anda yükselip, bir anda indiğinde yaşanan şok dalgası ne tür yaralar bırakıyor, inanın hesap edecek ekonomik bilgiye sahip değilim.
Döviz ve altının düştüğü günün sabahında, dün Çamlık Ajansın bir işi için matbaa ustamla sohbetimizde ürün fiyatı istedim.
‘Nasıl bir fiyat versem bilemedim’ dedi…
Düşük kurdan mı olmalıydı vereceği fiyat yoksa yüksekten mi?
Yıllarca ülkemin ekonomisini belirsizlik üzerine kurguladılar. Belirsizlikler üzerinden insanları dizayn ettiler, belirsizlikler üzerinden iktidarlara yön verdiler, çocuklarımızın geleceğini belirsizlikler üzerinden kurguladılar.
Yazıyı kaleme aldığım sırada birbirinden farklı 4-5 arkadaşla döviz üzerine sohbetim oldu.
Kimi kaybettiği paranın hüznünü yaşıyor,
Kimi kaybettim ama zerre kadar üzülmüyorum düşsün diyor,
Kimi de düşüşün sanal olduğuna inanmış, bozdurmayacağım diyor…
* * *
Her kim ki Türk Lirası karşısında dövizin artışından mutluluk duyuyor, bir kazanç dışında ülkeye verilen zararı siyasi rekabet olarak görüyorsa yazıklar olsun!
Her kim ki, ülkesinin menfaatini şahsi menfaatlerine değişebilecek kadar bencil ve karanlık bir duruşa sahipse yazıklar olsun!
Ve her kim ki, devletine değil doların ardındaki güçlere güveniyorsa yazıklar olsun.
Devlete olan güvenimiz hiçbir zaman sarsılmadı sarsılmayacak.
Siyasi figürler değişir, siyasi logolar değişir, söylemler de değişir ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar kalacaktır, kalmalıdır.
* * *
Ekonomi üzerinden bir milleti dizayn etmeye, ders vermeye, tabiri caiz ise terbiye etmeye çalışan güruh bundan 20 yıl önce de 40 yıl önce de bu gün de sahnede karanlık planlarını ülkemiz üzerinden dizayn ediyorlar.
Bu gün içinde bulunduğumuz süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın feraseti olduğu kadar hangi ittifakta olursa olsun tüm partilerin duruşu oldukça önemli.
Ekonomi kötüye giderken oy devşirme planları yapmanın ne derece ahlaki ve vicdani olduğunu siz hesap edin.
Elbette ki yaşadığımız sürecin en önemli müsebbibi bu gün devleti yöneten siyasi aktörelerdir.
Sorumluluğu kesinlikle onların omuzlarından almıyorum.
Lakin bir gerçek daha var ki, iktidarı koltuğunda yalnızlaştırmak, karanlık güçlerin girdabında etkisiz bırakmak, ben yapmıyorsa iktidar da yapmasın mantığında olmak faturası millet tarafından ödenen zararları da beraberinde getiriyor.
İçinde bulunduğumuz süreci çok iyi okumak, analiz etmek, değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.
Özellikle muhalefet kanadının akılcı yaklaşımlarla bu süreci değerlendirmesinden yanayım.
Millete rağmen değil milleti tanıyarak,
Devlete rağmen değil devlete sahip çıkarak olmalı her şey.
Onun dışındaki her türlü hareket sırıtır tıp ki bu gün olduğu gibi.
Dövizdeki ani düşme bir süredir daralan, nefes almaz hale gelen dünyamıza soluk oldu. Dileğimiz istikrarın tam manasıyla sağlanıp, kalıcı ve uzun soluklu politikalar üretilmesidir.