İnsan, zamana gereken değeri vermeli ve geçen zamanın hayrına mı, zararına mı geçtiğine dikkat etmelidir. Çünkü geçen her an, hesabı verilecek olan ve ömür sermayesinden eksilen bir zamandır. Koca bir yılın sona erdiği, yeni bir yıla girdiğimiz şu günlerde zamana aynı anlayışla bakmalıyız.
İnsanca yaşama mücadelemiz devam ederken dinimizin emir ve yasaklarına ters düşmeden, milli ve manevi değerlerimizle yoğrularak pişmek ve gelişmek durumundayız. Bizim olmayan batıl değerlere iltifat etmeden, kendimiz, ailemiz, milletimiz ve insanlık için hayır duada bulunup gelen yeni yılı güzel dualarla karşılamamız gerekiyor.
İnsan için zaman hem çok önemli hem de çok kıymetlidir. Ne yazık ki, yaşanılan zamanın ziyanı halinde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurur. Bize verilen sürenin ne kadar olduğunu bilemediğimiz ömrümüzden koca bir yılın eksildiğinin hüznünü yaşıyoruz. Başka bir ifade ile ölüm gerçeğine bir yıl daha yaklaştığımız anlamına geliyor geçen zaman...
Yeni yıla adım attığımız şu günlerde geçen yılın muhasebesini yapmalıyız; karda mıyız, zararda mıyız acaba? Koca bir yılı karda mı kapattık, yoksa zarar da mı?.. Diye oturup bir muhasebe yapmalıydık.
Koca bir yılı daha geride bırakırken geride kalan yılın muhasebesi yapılarak yeni yıla girilirse yarın büyük hesap gününde hesabımız kolay ve karlı olacaktır.
Yeni gelen her gün kendi fırsatını da beraberinde getirir. Hayatımızı kendimize sorun edinmeden iman ve aşk boyutuna taşırsak yüce Mevlanın tecellisine mazhar oluruz. Hesap günü için ahireti boş boş beklemenin insana faydası olmaz. Yaşadığımız her anı Hakkın rızasına uygun olarak yaşadığımızda hesabımızı da kolay verilebilir elbet. Bu huzur ve mutluluk ile biz de ak yüzlerle cemalullahı görmeye talip oluruz inşallah !…
“Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekiniz.” “Amelleriniz tartılmadan önce, kendi amellerinizi tartınız.” Hesaba çekilmek üzere, kıyamet günündeki en büyük arz, huzura alınma için gerekli güzel hazırlıkları yapmak gerekiyor. O gün öyle ki size ait hiçbir sır gizli kalmayacak, bütün sırlar meydana çıkacaktır. Asıl hesap günü işte o gündür... Onun için zaman çok kıymetlidir. Boşa geçen zamanın da telafisi yoktur.
Yanlış hesap insanı iflasa sürükler. Ve bu hesap ölmeden önce yapılmalıdır. Öldükten sonra bunu telafi etmeye insanın fırsatı olmayacaktır. Yarın tövbe ederim, yarın ibadete başlarım türünden düşünceler boş hayallerdir. Zira insan tövbe etmeye bile zaman bulamayacaktır. Çünkü ecel anlık bir zamandır!
Gelin :Yüce Allah’ın şu ayetine kulak verelim: “Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Hiçbir babanın çocuğuna hiçbir yarar sağlayamayacağı, hiçbir çocuğun da babasına hiçbir yarar sağlayamayacağı günden korkun!
Şüphesiz Allah’ın va’di gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi aldatmasın” (Lokman Suresi Ayet 33)
Sevgili Peygamberimiz de “İki nimet vardır ki: insanların çoğu onları değerlendirme hususunda aldanmışlardır: Sağlık ve boş zaman.” buyurmaktadır. Yine Peygamberimizin ashabından birine söylediği şu hikmetli tavsiyesi de ne kadar mânidardır: “Beş şey gelmeden önce beş şeyin değerini iyi bil; ölümden önce hayatın, meşguliyetten önce boş zamanın, yokluktan önce varlığın, ihtiyarlıktan önce gençliğin ve hastalıktan önce sağlığın” kıymetini bilin...
Yeni bir yıla kavuşmak elbette güzel. Sağlık ve mutlulukla adım atmak güzel. Bu mutluluğu dost ve yakınları ile paylaşmak da güzel. Ama asıl güzel olan şey: Hakka kul, insanlara kardeş olabilmektir; insanlara faydalı olmak ve örnek bir hayat sergileyebilmek. Hakka kul, insanlara dost olamamışsak yaşadığınız hayatın ne anlamı olabilir ki? Gök Kubbede hoş bir seda bırakamamışsak adımız da kalmaz sanımız da...
Huzurun, barışın ve kardeşliğin yaşandığı bir yıl olması dileğimle...