“Dün işi bıraktım; benim maaşım iyiydi ama işyerindeki arkadaşa yapılan haksızlığa dayanamadım.
Yeni ev almıştık, bi dünya borç yapmıştık. Şimdi aynı maaşta iş bulmam zor olacak galiba diyordum.
Bugün bir şirkete iş için CD bıraktım ama "50 kişi başvurmuş beni mi alacaklar" diye aklımdan geçirdim.
Hiç umutlu değildim. Eve giderken balık alayım dedim; 50 TL olunca 2 kg istedim. O sırada bir abla ile küçük kızı geldi. Balıkçıdan 20 TL’ lik balık istedi. Sonra vazgeçti, 15 TL’lik istedi. Anladım ki parası çıkışmıyor. İstediği kadar balık alamıyor...
Bir yalan geldi hemen aklıma. Dedim ki ablaya: ‘’İzin verirseniz ben ısmarlayayım. Bugün annemin vefat yıldönümü. Ben de balık alıp dağıtıyordum. Herkese ısmarlıyorum. Sizin de nasibiniz varmış kardeşim; kabul edin de bende sevineyim! Şaşırdı, “olmaz” dedi. Ama ben ısrar edince kabul etti...
Az bekle ablacım dedim. Yan dükkandan salatalık malzeme aldım. Karşı fırından da sıcak ekmek alıp tekrar yanlarına döndüm. O kız çocuğu ekmekleri taşımak için ellerini uzattı. Yüzünde çok büyük bir sevinç vardı. Elimi cebime attım. Son 120 TL param kalmış, onu da küçük kıza uzattım. Teşekkür edip gittiler...
Balıkçı: ‘’ Sağolasın kardeşim. Onların babaları geçen hafta vefat etmişti. Yaptığın çok makbule geçti’’ dedi. Ev almak için arabamı da satmıştım. O yüzden yokuş yukarı yürümek zorunda kaldım. Minübüse binip gidecektim. Ama hiç paramın kalmadığını fark ettim. Olsun dedim yürümek daha iyi, yürüyerek eve gittim...
Saat: 17.33… Telefonum çaldı. Bir bayan beni aradı. İşe alındınız Serdar Bey dedi. Hem de maaşım eskisinden 4.500 TL daha fazla idi... Ve Saat: 21.45… Telefonum çaldı. Babam aramaktaydı: ‘’ Köydeki pek işe yaramayan tarlamızı bir işveren istiyor. Tavuk çiftliği kuracakmış. Şu kadar paraya anlaştık. Sen ne diyorsun ? dedi: Tamam dersen satalım. Kısmetse o para ile senin ev borcunu kapatırız...’’ Ne diyeceğimi bilemedim “ Tamam baba” dedim.
İçimde bir sevinç, bir heyecan; bir hoş oldum: Ne diyeceğimi bilemiyordum: Saat:02.03… Kalkıp Şükür namazını kıldım, duamı yaptım. Çok şükür ya Rabbi çok şükür diye mülkün sahibine el açıp yalvardım, boynumu büktüm!.. Kısmetse bu pazar günü o balıkçıda gördüğüm ablayı bulacağım. Ne ihtiyacı varsa alacağım. Bundan sonra onu ve kızını asla yalnız bırakmayacağım… Sonsuz şükrolsun sana Allah’ım! Sen ne büyük, sen ne cömertsin !.. Darda ve zordaki kulunu yalnız bırakmıyorsun, şükür Allahım şükür, bin şükür...(Alıntı: Habip Çadırcı)