Hayatın baş döndüren koşturmacasındayız.
Süratle ve büyük bir aceleyle yol aldığımız bir an bir el çeker freninizi.
Acı bir fren, tüm planları, hesapları, koşturmacaları değiştirir.
Neye uğradığınızı, nasıl duracağınızı bilemediğiniz gibi, aklınızdaki, hayallerinizdeki, notlarınızdaki tüm planlar farklılaşır.
Şu sıra siyasetle birlikte daha da hızlanmışını yaşıyoruz hayatın.
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nden hayata fren çekmiş bir ahvalde karşınızdayım bugün. İnsan bu, hayatın frenleri eksik olmuyor, bizimkisi de belki onlarcasından bir tanesi elbette.
Sağlık mevzu bahis olduğunda akan sular duruyor, planlar rölantiye alınıyor, öncelikler yer değiştiriyor ve acı fren yeni bir rota belirliyor.
Babamın ani rahatsızlığı nedeni ile zorunlu ikametgah edindik hastaneyi.
Çok fazla kendinden bahseden bir gazeteci olmadım asla, tüm yaşanmışlıkları kendi yaşanmışlığım gibi görmeye, o hissiyatla değerlendirmeye gayret ettim mümkün mertebe.
Neredeyse 10 günlük bir zaman geçti hastane mesaimizde. İlk andan itibaren yanımızda olan, duaları ile bu süreçte güç verenlere teşekkür etmek istiyorum.
Allah razı olsun!
İnsana insan gerek, bu dünya üzerinde maddi karşılığı olmayan bir değer.
Güzel dostlar, ağabeyler, arkadaşlar, inanmışlıklar, samimiyet…
Duadan başka hiçbir şeyin geçer olmadığı bir zaman dilimi.
Önceliklerin yer değiştirdiği ama insanın da çaresiz kaldığı bir süreç.
Ankara Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Aziz Ahmet Surel, görevli arkadaşlar, ilk andan itibaren varlığını eksik etmeyen Yozgat Şehir Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa Kozan’a ismen teşekkür etmek istiyorum.
Kadere inanıyoruz, alınacak nefes var ise bir sebep türüyor. Bizim sebebimiz: duası ve fiziki varlıkları ile yanımızda olanlar oldu!
İnsana insana gerek!
Ne modelli arabalar, ne bankadaki sayılar ne de gösterişli evler!
Manevi bir zincirin halkalarından, insanın insana dokunduğunda çıkan o muhteşem güçten bahsediyorum.
Ben ve babam o duayı, o manevi zincirin bizlere ulaştırdığı huzuru en zor anda bile hissettik.
Hayatım boyunca birbirimize dar ettiğimiz, yaşanmaz kıldığımız dünyamızda asıl olan zenginliğin farkına varamıyoruz.
Halbuki insanın olduğu yerde mana kazanıyor dünya, yalnız, kalabalıklar arasında tek olmak kime ne kazandırır.
Zamanın durduğu dünya hayatında insanın insana olan samimiyeti mana katıyor ömrüne.
Hastane sürecinde şükürler olsun iyiye gidiyoruz.
Baş döndüren dünya yaşantısında acı bir frenle irkildiğimiz sürece dair o kadar çok anlatılması gerekenler var ki.
Sanırım en çok da kendimi anlatmakta zorlanıyorum.
Annemin duasında buldum yine kendimi, “Allah iyilerle eş etsin…”
Bu duanın kıymetini anlatmaya kelimelerim yetmez, yaşayarak gördük hastane koridorlarında.
Sevgili dostlarım, arkadaşlarım, ağabeylerim ve bizi bu süreçte yalnız bırakmayanlar Allah sizlerden razı olsun.
İnsana insan gerek, gerisi inanın lafı güzaf.
Sağlık ve huzur sizlerle olsun!