Yeni yıla dair yeni taptaze temennilerde bulunduk.
Küçük büyük, iyi kötü, geç yaşlı, demeden her gönülden çıkan temenni hayra dair dua olur inşallah.
Yeni yılda biraz daha devletçi devlet düşlüyorum Yozgat adına.
Devletine sadakati ibadet bilmiş, ancak bu anlamda olabildiğince ihmal edilmiş şehrin insanları her şeye rağmen o devletin erkanına sadakati şeref biliyor.
Ki, bu özelliğimizle de ayrıca gurur duyduğumuzu belirtmek istiyorum.
İnşallah çocuklarımız da aynı sadakati canları pahasına ortaya koyacaktır. Dileğimiz sadakatleri ile birlikte kalp gözleri ve dünya gözleri gerçekleri olabildiğince sadelikle ve yalınlıkla görmesi.
Körü körüne olmasın sevginin adı ne olursa olsun.
Her neyse gelelim asıl mevzua, önceki gün trafikte önünde ayyıldızlı flaması, içinde şehrin en tepesindeki isim Yozgat Valisi Sayın Kadir Çakır.
Makam aracını kırmızı ışıkta beklerken görünce biraz şaşırdım.
Son yıllarda yönetim mekanizmasının etkin makamlarında bulunanlar maalesef halkçı görünseler de hiçbir zaman samimiyetle halkçı olmadılar/olamadılar.
Elbette ki devlet erkanı imtiyazları olan insanlardan oluşur. Onların mesaileri, yaşam alanları, sorumlulukları tahminlerin ve duyguların ötesindedir.
Fakat her şeye rağmen deli gönül halkçı yönetici istiyor mümkün mertebe samimisinden.
Bir valinin kırmızı ışıkta beklemesini samimiyet ölçüsünde değerlendirir misiniz bilemiyorum ancak Sayın Çakır’ın ortaya koyduğu bu duruşun gereksiz yere trafiği felç eden kamu araçlarına, makam sahiplerine örnek olmasını temenni ediyorum.
Işıkta bekleyen o flamalı makam aracı samimi duruşun bir göstergesidir.
SİYASETİN
RUH HALİ

Yine açıklamadılar.
Ankara’dan Ankara adına ses çıktı ancak Yozgat adına çıkmadı.
Ak Parti’nin Yozgat adaylarının açıklanmadığı her gün siyasi ruh halimiz biraz daha depresyona giriyor.
Beklentiler kursakta, bekleyenler kuru yerde…
Ankara adayları arasında Yozgatlı isimler yer almadı.
Ankara’nın yarısı Yozgatlı olsun ancak adaylardan bir tanesi dahi Yozgatlı olmasın.
Buradan Ankara’daki Yozgat varlığını temsil eden akil insanlara çağrıda bulunmak istiyorum, lütfen duygusal ve parti çerçevesinden bakmayın olaya.
Sizi yok sayanı siz de yok sayın, mümkünse hiç saymayın.
Bu konuyu derinlemesine yine konuşacağız.
Unutursam hatırlatın lütfen.