Tanıdıklarımızın sayısı artıyor,

Her geçen gün yenileri ekleniyor…

Belki de yaşlanıyoruz, ya da artık bu dünyadan gitme vakti yaklaştı.

Adı her ne ise…

Mezarlıklardaki tanıdıklarımızın sayısı arttıkça insanın içini de garip bir his kaplıyor.

Çok da soğuk gelmiyor mesela mezar taşları ve mezarlıklar.

Hastanenin en son noktası giderek sıradanlaşmaya başlıyor.

Bu dünyadan gerçek dünyaya geçişin kapıları aralandıkça belki de daha çok olgunlaşıyor, ayaklarınız yere basıyor.

Tanıdıkların olduğu bir dünya kurulurken, aslında toprağa hiç de yabancı olmadığını anlıyor insan.

Dedim ya, garip bir duygu.

Garipten öte, düşündürücü.

Adını koyamadığınız duygulardan.

Pek çoklarınızın hoşuna gitmeyen, sayfasını bir an evvel değiştirmek istediğiniz bir yazı olacak belki de.

Dün yine mezarlıktaydık.

Nuri Amcayı (Görgülü) yolcu ettik, ebedi istirahatgahına.

Nuri Amca, Çamlık Medya Ailesi’nin Kıymetlilerden Kadir Görgülü’nün Muhterem Babası.

Nuri Amca’yı uzun süredir tanırım.

Özü sözü bir, şen şakrak, konuşkan ve de doğrucu biriydi.

Bu dünyadaki ömrünü Perşembe akşamı saat 18.00 gibi tamamladı.

Tanıdığınız birini,

Tanıdığınızın can bildiği birini kaybetmek, (onun kadar olmaz ama…) derinden etkiliyor sizi.

Düşündürüyor,

Daha çok dua etme hissi uyandırıyor,

Ne denilir başka bilemiyorum.

Mezarlıklardaki tanıdıklarımıza bir isim daha eklendi.

Daha çok dua edeceğiz artık, daha çok anacağız ve de hatırlayacağız o dünyayı.

Ne garip değil mi?

Hiç görmediğin ama bir gün kesinlikle gideceğin bir aleme ve oranın sakinlerine dua ile dokunabilmek…

Evet, dokunuyorsunuz.

Bu dünyadan o dünyaya hissederek ettiğiniz dualar dokunuyor.

Her dokunuş bir his.

Her his ise biraz daha yakınlaşma.

Onlar gerçek dünyada, bizimse halimiz malum.

Ne diyelim, mekanı cennet olsun Nuri Amca’nın…

Tüm gerçek dünyada yaşayan tanıdık, tanımadık kim var ise Mevla, rahmet eylesin, mekanlarını cennet kılsın.

Ve her giden bir kez daha hatırlatıyor; “Ey insan bu dünyaya bel bağlama…”