Seçim öncesi bir hayli insan konuştu.
Ağzı olan konuştu derler ya, sanatçının biri ‘daha özgür konser vermek için sandığa gideceğim’ dedi, kimi sanatçı ‘bitsin, batsın bu düzen özgürlükler olsun’ dedi, bazı iş insanları ‘daha zengin olma hayali’ ile sandığa gitti…
Öyle çok konuştuk ki.
Elbette ki çok ses, yenilikçi fikirler zenginliktir, çeşidiyle birlikte yenilikleri doğurur.
Lakin konuşulanlar siyaset öncesi daha çok ayrışma, kin, iftira üzerine kurgulandı.
Sinema sektöründe ödül alan bir sanatçımız da ülkesini dünyaya şikayet etti.
Garip garip konuşanlar olduğu gibi bir anda siyasetçi kimliğine soyunanlar da oldu.
Hülasa hangi taraftan olursa olsun gariplikler ve taşlamalarla dolu konuşmalar yapanlar büyü oranda olmayanı olmuş gibi göstermenin derdiyle konuştular.
Ne demek ülkede özgürce konser verebilmek.
Burası muz cumhuriyeti mi be adam!
Özgürlükten kastı çıplaklar kampı, özgürlükten kastın Hollanda’nın serbest bölgesi olarak mı hayal ediyorsunuz anlamış değilim.
Nasıl bir iktidar istiyoruz?
İsterseniz mevzuyu bir de bu açıdan değerlendirelim bu açıdan konuşalım.
Birkaç gün içinde yeni kabine oluşacak.
Beklentilerimiz, insan modeli, ya da yaşadığınız şehri Ankara’da temsil edecek olan milletvekillerine dair beklentimiz nedir?
Nasıl bir iktidar olmalı, ne pahasına olursa olsun sürekli maaş zammı yapan mı, sürekli hak veren, sürekli müjdeler açıklayan mı?
Ya da milli ekonomi ve kalkınma modelini benimsemiş halktan ve Hak’tan yana bir iktidar modeli mi?
Özgürlük kısmını unutuyordum az kalsın, evet soruyorum şimdi özgürlük sizce olabildiğince ahlak sınırlarını zorlayabilmek mi, yoksa fikirler noktasında konuşabilmek mi?
Benim ülkem de milliyeti, dini ya da farklılıkları yüzünden horlandığını, ötekileştirildiğini, ceza aldığını söyleyebilecek bir Allah’ın kulu olabilir mi? Var mı?
Bakmayın siz karanlık Eylüllerin oyuncağı yapılmış, senaryosu karanlık odalarda yapılan ayrıştırma dönemlerine.
O halde nasıl bir iktidar beklentisi içindeyiz?
İsterseniz bazılarını biz dile getirelim.
Mümkünse siyaset üstü bir iktidar olsun.
Siyasetin üstünden bakarak insanları kucaklasın,
Milli kalkınma modelini topyekun belirleyen bir anlayışla yönetimini şekillendirsin.
Bir yüzü milletine diğer yüzü dünyaya açık olsun,
Milleti kendi içinde ayrıştıran siyasi argümanlara müsaade etmesin, mesela kamusal alanda siyaset yapılmasına asla müsaade etmesin.
Nasıl bir iktidar olsun sorusunu, kişilerin değil de milletin iktidarı olsun söylemi ile kapatalım olmaz mı?
Milleti her kademesi, her şekli, her söylem ile kabullenmiş bir iktidar olsun.
Ve mümkünse kendi muhalefetini oluşturan iktidar olsun.
Beyaza siyah, siyaha beyaz demeyen bir iktidar olsun ki, aynı şekilde beyazı inatla siyaha boyamak isteyen muhalefet dönemi de son bulsun.
Hülasa milletimiz ve devletimiz için hayırlısı olsun.