Şehirler, organize yerleşim birimleridir. Köylere, kasabalara, ilçelere göre her bakımdan gelişmiştir.Sosyal hayatın her yönünü kapsayan çeşitli faaliyetlerin görüldüğü, ekonomik ve kültürel birikimin yoğunlaştığı önemli yerleşim birimleri olup fiziksel ve sosyal çevre ile sosyal hayatın merkezini teşkil ederler.

  Ekonomik ve kültürel birikimin yoğunlaştığı ifadesi dikkatinizi çekmiştir.  Her ne kadar yönetim kolaylığı ve kamu hizmetlerinin etkin yapılabilmesi bakımından nüfus ve hacim olarak genişleyen yerler şehir yapılsa da sadece fizikî büyüklük ve yüksek nüfus, bir yerin şehir olmasına yetmez.

  Bir beldenin gerçekten şehir olabilmesi  için güçlü bir şehir geçmişi ve kültür birikimine sahip olması gerekir. Bu sebepledir ki şehirler de yaşları ile orantılı kültür birikimine sahiptir.

  Yozgat Belediyesi, Yozgat Valiliği ve Yozgat Bozok Üniversitesi'nin,  işbirliği ile hazırlanan Yozgat Tarihi ve Kültürü isimli eserin ikinci cildindeki, Bozok/Yozgad Sancağı'nın Osmanlı İdarî Taksimatı İçerisindeki Yeri ( Kuruluşundan Cumhuriyete) başlıklı makalede  "Bozok Sancağı'nın malikâne haline getirilerek bölgenin önemli hanedan ailelerinden birisi olan Çapanoğulları tarafından tasarruf edilmesi Yozgat şehrinin gelişimi ve ortaya çıkması için önemli bir merhaledir.Çapanoğullarının bölgede nüfuzu ele geçirmeleriyle birlikte müreffeh bir dönem yaşandığı özellikle Yozgat şehrinin kurulma sürecinin başladığı söylenebilir. 1700'lere kadar 20haneli bir köy olan Yozgat 1750'lere gelindiğinde bir kasaba haline gelmiş ve takip eden yıllarda Bozok Sancağı'nın idari ve ekonomik merkezi olmuştur." ifadesi yer almıştır.

  Çapanoğullarından Mustafa Bey, Ahmed Paşa ve Süleyman Bey, şehrin imarı yönünden önemli adımlar atmışlar, Çapanoğlu Camii'nin yanı sıra, dükkânlar,  hamamlar, yaptırmışlar, yanlarındaki görevliler de başka camiler ve mektepler inşa ettirmişlerdir. Maddî yönü böyle ilerleyen şehirde  kurulan medreselerle  başlayan eğitim öğretim hayatı, Abdülhamid Han'ın yaptırdığı Taş Mektep ile zirve noktasına çıkmıştır. 1800'lü yılların ilk yarısında doğup, 1900'lü yılların ilk yarısında kaybettiğimiz, Yozgatlı Nazî, Hüznî Baba ve Mehmed Said Fennî gibi kıymetli şairler, şehrimizin kültür hayatının inşasında önemli görevler almışlardır. Yozgat'ın kuruluş dönemini ele aldığım için Cumhuriyet dönemi gelişmelerini yazamadım. Elbette Yozgat'ın yakın dönem kültür ve edebiyat hayatının  inşasına damga vuran çok kıymetli  şahıslar da vardır ancak bir köşe yazısının sınırlarına sığamayacağı için onlardan söz edemiyorum.

  Saadettin Ökten Hoca, İçimde AVM Var isimli kitabında " Şehirde yaşayan her insan şehirli değildir. Eğer sizin tercihiniz şehri inşa etmek ve şehirde inşa edilmek ise siz şehirli olursunuz. Buradaki "inşa" kilit sözcüktür.Eylemlerinizle şehre katkı yaptığınızda bu bir inşa olur.

  Meselâ tiyatroya gittiniz, sonra oyunu dostlarınızla paylaştınız hatta oyuna dair olumlu veya olumsuz bir yazı yazdınız. Bu bir katkıdır. Olumlu veya olumsuz olması hiç fark etmez.

  Şehri "inşa" ederken aslında siz de "inşa" edilirsiniz, zenginlik kazanırsınız.

  Dolayısıyla kendi kimliğini inşa eden, kendi kimliğini geliştiren ve şehre katkıda buluna insana "şehirli" diyoruz.

  Şehirde yaşayan, para kazanan insana şehirli demiyoruz.İnşa etme ve edilme süreci dinamik ve hareketli bir eylemdir.Her eylemin bir mekâna ihtiyacı vardır. Eylem ve mekân bir bütündür.

  Cenab-ı Allah mekândan münezzehtir ama insanın mekâna ihtiyacı vardır." diyor.

  Ben de şehri inşa etmek iddiasından uzak ve kendimi inşa etmek üzere sizlere şehrin kültür yönünden  inşasına katkıda bulunan bazı isimlerden söz edeyim; amatörce bir çaba ile kendi kurduğu, zaman zaman kendi yazıp yönettiği oyunları ile Soner Tümgan; tiyatro oyunları sahneye koyan ve oynayan Burak Öngel; kurduğu amatör koro ile Türk Sanat Müziği konserleri düzenleyen Mustafa Koç; kurduğu amatör toplulukla Türk Halk Müziği konserleri düzenleyen Ahmet Onur ve ayrı ayrı yerlerden bir araya gelerek kendi gayretleri ile Yozgat Türk Müziği Meşk Topluluğunu kuran, Klasik Türk Müziği ve Tasavvuf Müziği konserleri veren; Halil İbrahim Güneşer, Çağrı Çınarer, Kerem Mermertaş, Mustafa Hilmi Güder, Muhammed Doğan,  Mustafa Hilmi Güder, İbrahim Acer aklıma gelen isimler.

  Yozgat Türk Müziği Meşk Topluluğu, geçen günlerde topluluğun  Sanat Yönetmenliğini yapan  Halil İbrahim Güneşer'in, geçmişte Yozgat'ın kültür hayatını inşa eden; Yozgatlı Şeyh Hacı Ahmed Efendi ( Terkiya), Yozgatlı Hüznî Baba, Abbas Sayar, Mehmed Said Fennî, Poyrazlılı Muharrem Feyzi Efendi'nin ilâhi formunda bestelediği şiirlerinden  oluşan, Yozgat İlâhileri Konseri verdi ki geçmişle bugünü birleştirmesi bakımından ayrıca  kıymetli bir çabaydı.

 Şehri inşa edenlere ne mutlu.Emeklerine sağlık.