Bu gün Pazarcı Mehmet’in gönül seferlerinden bahsetmek istiyorum aslında.
Fakat, siyasette öylesine baş döndürücü bir hızla devam ediyor ki gelişmeler karşısında kısa bir siyasi değerlendirmek doğru olur!
İKİ BAŞKAN İKİ BAŞKAN YARDIMCISI AMA İKİSİ DE AYNI KİŞİ
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 6’lı Masaya gerçekleştirdiği sürpriz (!) salvoyu konuşuyorduk ki, bir anda iki büyük şehir belediye başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı yardımcılığı görevi gündeme geldi.
Sayın Akşener, her iki belediye başkanının hem belediye başkanlığı hem de Cumhurbaşkanlığı görevlerini yürüteceği yönünde bir kararla altı masaya dönerek Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyecek gibi. Tabi son dakika bir gelişme daha yaşamaz isek.
Burada kafama takılan, belediye başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı makamlarını aynı anda yürütmek kime ne fayda getirecek?
Hani mevcut iktidarın çok sayıda makamdan maaş alan yöneticilerinden dert yanıyorduk?
Hani mevcut sistem tek adam düzenini güçlendiriyordu acilen parlamenter sisteme dönülecekti?
Şimdilik iki soru işareti üzerinden yanıt bekleyelim!
HANGİ STATÜDE BİR CUMHURBAŞKANI HAYAL EDİYORUZ
Benim endişem kimin Cumhurbaşkanı olacağından ziyade hangi statü ve mantıkla cumhurbaşkanı olacağından.
Madem hiçbir şey değişmeyecek makam ve koltuk sayıları artacak hiç seçim yapmasak da olur?
Unutmadan, iki başkan yardımcı olacaksa altı masanın diğer genel başkanlarına hangi statü ve makam verilecek.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun daha önce ifade ettiği gibi ‘Gel bakalım Cumhurbaşkanı…’ diye başlayan cümlelerle hesap soran bir mekanizma mı oluşturulacak?
PAZARCI MEHMET’İN HİKAYESİ DİKKATİNİZİ ÇEKER Mİ?
Gelelim günün asıl kahramanı (kahramanlarından bir tanesi) olan Pazarcı Mehmet’e.
Yazın Lise Caddesi’nde mısır, kışında tezgahında sarımsak, tohum gibi ürünler satan namı diğer ‘Sarımsakçı Mehmet’, Mehmet Şahin.
Pazar günü onun koca yüreğinden deprem bölgesine yansıyanları konuştuk, görüntüledik, resimledik.
Depremin ikinci günü saniye beklemeden harekete geçmiş, koca yüreği ile eşin, dostun, esnafın, hayırseverlerin kapısını çalmış.
TOKİ 1+1 konutlarında ikamet ediyor ailesi ile birlikte.
Bir de dünyalar tatlısı kızı Emine var yardımcısı.
Yuvasını bir yardım merkezine, ailesini de yardım gönüllüsüne dönüştürmüş.
Tezgahını, ailesinin ekmek teknesini bırakıp depremzedeler için tam 3 sefer yapmış. 4’üncü sefere de çekimleri yaptığımız Pazar günü çıktı.
Bu bir vicdan meselesi diyor, oraları gidip görenlerin kesinlikle bu yardım seferberliğinde yalnız da olsa mücadele edeceğini anlatıyor.
Gittik evine, apartmanın koridoru gıda poşetleri ile dolu.
Depremler sonrası topyekun bir yardım seferberliğine girdik. Ama Pazarcı Mehmet gibilerin hikayesi inanın parmakla gösterilecek türden.
Olandan değil olmayandan vermek.
Olmayanla yollara revan olmak, karınca misali bir damla da olsa o suyu ateşi söndürmek için çok uzaklara taşıyabilmek.
Yozgatlı Pazarcı Mehmet, bir karınca olmuş yollara düşmüş.
Allah ondan, ailesinden ve destek olanlardan razı olsun.
Siyasetin gölgelediği bir gündemde Pazarcı Mehmet’in hikayesi ne kadar dikkat çeker bilemiyorum ama paylaşmak istedim.