Süleyman Soylu…
Türk siyasetinde gençliğinden itibaren durmadan yol almış bir ekol.
Genç yaşlarda elde ettiği siyasi vizyonu bugün temsil ettiği İçişleri Bakanlığı ile taçlandıran ve bir devlet adamı hüviyetine kavuşan isim.
Terörle mücadelede ortaya koyduğu cesareti ile Türk halkının nazarında farklı bir yere sahip.
Daha önce de farklı vesilelerle Süleyman Soylu ismi üzerine konuştuk.
Bugün, annesini kaybeden bir evlat olarak Süleyman Soylu’dan bahsetmek istedim.
Öncelikle Yozgatlılar adına başsağlığı diliyorum.
Anne Servet Soylu’nun mekanı cennet olsun.
Her zaman şuna inandım, bir anne-baba için yer yüzünde bırakılan evlattır hakikatin yazdığı defteri kapatmayan.
İnanıyorum ki, Sayın Soylu da bu anlamda ortaya koyduğu devlet adamlığı duruşu, ihanete karşı korkusuzca yürüttüğü devlet adamlığı ile anne-babasının amel defterini kapatmayacaktır.
Hani derler ya, ‘Allah seni yetiştiren anne babadan razı olsun’, bugün biz de Süleyman Soylu’ya bu anlamlı dua ile başsağlığı diliyoruz.
HALKIN İÇİNDEN MİSİNİZ, GİBİ MİSİNİZ?
Malumunuz bir süredir siyaset olabildiğince hareketli.
İnce, detaylı ve de derinden hesaplar yapılıyor. Kapalı kapılar ardında konuşulanlar fısıltıdan ibaret gibi dursa da sesini gür ve de yüksek çıkarmaya çalışanlar var.
İçinde bulunduğumuz süreç seçimi kaldıracak gibi durmasa da her an bir seçim olabilir riski ‘beklenti’ ve ‘hesapları’ artırıyor Kıymetli Yozgatlılar.
Yaşadığımız diyarlarda da bu tür hesaplar, hareketlenmeler ziyadesiyle yapılıyor.
O yüzdendir ki, halkın içinde, halkın kalbinde, halkın ocağında, halkın makamında daha çok görüyoruz yöneticileri.
Ortaya çıkan görüntü ‘Halkçı yönetici’ profilinin siyasette her daim kazanç getiren koz olmasından kaynaklı.
Sosyal medya, haber sayfaları, internet siteleri ve dahi farklı platformlara yansıyan görüntüler, acaba gerçekten halkçı yönetici/siyasetçi profilinin bir yansıması mı, yoksa halkçı gibi görünerek siyasete yani olası seçime hazır ve nazır durabilmenin geleneksel görüntüsü mü?
Sizce hangisi?
Sanırım bu sorunun yanıtı o siyasetçide/yöneticide.
Bakın dününe, karakterine, duruşuna, ve şu soruyu yöneltin; dün halkın neresindeydi bu gün neresinde?
Halklı, vatandaşın içinden, kalbine dokunan bir siyasi profil olabilmek.
Kimi zaman yönlendirme kimi zaman sosyal medya oyunları kimi zaman ise zorlama ile.
Oluyor mu, olmuyor mu, sırıtıyor mu, garip mi kaçıyor, aslı olmadığı halde aslı gibidir gibi mi duruyor.
Sanırım siyaset ve siyasetçi üzerine daha çok mercek tutmak, daha çok konuşmak gerekiyor.
Şimdilik halkçı görünen pozlara, paylaşımlara, söylemlere bakın daha çok konuşuruz.