Başladığından bu tarafa uzaktan takip ediyorduk, yakına gidemedik!
Haberciyiz ama bizler de haberlerden okuyor, görüyor, anlamaya çalışıyorduk.
Milli, yerli olduğunu biliyorduk ama Teknofest’in bu kadar derin manalardan doğduğunu bilmiyorduk!
- Sakın Bir Çiviyi Küçümseme. Bir Çivi Bir Nalı, Nal Bir Atı, At Bir Komutanı, Bir Komutan Orduyu, Bir Ordu Koca Bir Ülkeyi Kurtarır.
Ne de güzel söylemiş büyükler, ne anlamı ifade etmiş insanın istediğinde neler yapabileceğini.
Bir çivinin bir ülkenin kaderine tesir edişinin ete kemiğe bürünmüş hali Teknofest!
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, mekanı cennet merhum babası Özdemir Bayraktar ve ailesi aslında bu vatan, bu topraklar ve yarınlar için ne büyük bir mücadeleye gark olmuşlar.
İşte bunu uzaktan bakmakla yakından görmek arasındaki farkla daha iyi anladım diyebilirim.
Bayraktar ailesinin yaptıkları ve Teknofest için; uzaktan gurur duymak, uzaktan anlamak, uzaktan anlatmak, uzaktan edebiyat yapmak yalın kalıyor, yazılanlar-söylenenler!
ÇAMLIK MEDYA TEKNOFEST’TE
Ankara Teknofest, kapılarını açar açmaz biz de Çamlık Medya ( Çamlık Gazetesi – Çamlık Ankara Gazetesi – Çamlık TV) olarak soluğu burada aldık.
İlk gün öylesine mahşeri bir yoğunluk vardı ki, etkinlik alanına 5 kilometre yaklaşabildik. Yoğun trafik karşısında çaresiz geri döndük.
İkinci gün yoğunluğu da aynı şekilde devam ediyordu ama bu kez kilometrelerce yürümeyi göze alarak alana ulaştık.
Teknofest, bugüne kadar Türk insanının çalınan, gasp edilen fikirlerinin hayat bulmuş hali.
Savunma sanayi başta olmak üzere ülkemizin yarınlarına ışık tutacak, yazgısını değiştirecek mükemmel ürünlerin ortaya çıkmış hali.
Bir uyanış,
Bir diriliş,
Bir varoluş hikayesinin,
Artık yeter, haykırışının yankı bulmuş hali.
TEKNOFEST: BİR MİLLETİN ÇOCUKLARININ KENDİNİ BULMUŞ HALİ
Daha nasıl anlatılırım bilemiyorum ama şunu net bir şekilde ifade edebilirim, “Teknofest bir milletin çocuklarının kendini bulmuş hali.”
Tamamını ziyaret edemesek de çok önemli detaylar, röportajlar, bilgiler derledik ziyaretimizde.
Zaman zaman bizler de duygularımıza kapıldık; deklanşöre basmayı unuttuğumuz, ağzımızın açık kaldığı, heyecanımızın aklımızı başımızdan aldığı anları da yaşamadık desem yalan olur!
Yahu sen de, diyenler,
Bunlar karın mı doyurur edebiyatı yapanlar olacaktır, olsun be…
Mesele karın doyurmaksa zaten orada bulamaz o niyette olan.
Mesele bir neslin yarınlarını doyurmak, yazgısına güneş gibi doğmaksa Teknofest’i yaşadığımız çağın Ergenekon’u, Malazgirt’i, Samsun’u, 15 Temmuz’u olarak lanse edebiliriz!
Bayraktar ailesi kıvılcım oldu, milletin çocukları ateş oldu çoğalttı.
Ve ortaya çıkanlar, inanın dünyanın parmak ısırdığı, hayretlerle izlediği bir ahvale büründü.
Milletin çocuklarına fırsat verildiğinde, fikir dünyalarına sahip çıkıldığında bizim dünyaya değil dünyanın bize ihtiyaç duyduğu Türkiye’ye nasıl koşar adım gidiyor muşuz gördük!
Siz de görmek istiyorsanız evlatlarının elinden tutup Teknofest alanına ulaşmak için kilometreler kat eden, beşikteki bebeğine dahi o manevi atmosferi yaşatmaya çalışan anne-babalar kervanına siz de katılın derim.
Emeği geçenler var olsun!