Baktığımızda artık Ankara’da da kervanın yolda dizildiğine şahitlik eder olduk.
Gelecek 50, 100 yılını planlaması yapmak gerekirken, o günün stratejisini geliştireceğimiz, konuşacağımız bir zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullardaki temizlik görevlilerinin planlanmadığını gördük.
Gerekçe tasarruf tedbiri mi yoksa plansızlık mı?
Anadolu’dan, taşradan habersizlik mi?
Nedir Allah aşkına?
Bunun takdirini ve yorumunu sizlere bırakıyorum.
HIZLI TREN YOLLARI
Yüksek Hızlı Tren gibi çağın ulaşım aracı yıllar yıllar sonra Yozgat’a geliyor, ne o geldiğini ne de biz ağız tadı ile kullandığımızı biliyoruz.
Bir bardak suda bozulan hızlı tren yolları,
Elmadağ’ı aşarken iteklemeye ihtiyaç duyacak kadar yavaşladığı için otobüs saatine Yozgat’a ulaşan hızlı tren hızı (!)
Yetmedi, sürekli ertelenen, aksayan seferler.
Yozgat’ta bir türlü şehirle bağlantıyı sağlayan yollar tamamlanmadı. İstasyonların etrafı bile dünyadan bir haber. Gidin bakın Yozgat merkezdekine, ilçeleri size bırakıyorum.
Yerköy’deki istasyondan aynı şekilde bozuk yol haberleri alıyoruz.
Akdağmadeni’nde hızlı tren şantiyesinde çalışan kamyonların bozduğu yollardan köylüler mustarip.
Bugüne kadar yapılan kamu binalarının büyük bölümü zamanında tamamlanmamış,
Eksiksiz teslim edilmemiş,
Yetmemiş üstüne şehir stadyumu eklenmiş,
Hava Limanı ne olacak diye sormaya korkar olduk!
Kervan yolda dizilir mi, Yozgat’ın ki tam da yolda dizilen türden.
Ama giden zaman, çekilen çile, ortaya konulan fedakarlıklar tek taraflı…
Artık şu gerçeği kabullenmeye başladım, benim yaşadıklarımı, dedelerim de yaşadı, benden sonrakiler de yaşayacak.
Yaşamasa olmaz mı?
Vallahi de billahi de tüm mücadelemiz bu yönde.
Tüm ömrümü bu yönde mücadele verenler vakfettim.
Ama zaman, yaşananlar, gerçekler çok acı reçetesini sürekli önümüze koyuyor.
Stadyum olayını temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp konuşmak istemiyorum. Burayla ilgili bir gerçek varsa, bu şehrin akil yapısı eğer bu şehirde futbol adına bir geleceğe inansalardı bu stadyum böylesine kurban edilmezdi
Eğer bir stadyumu Yozgatlı’ya gereksiz görmeselerdi bugün bu şehrin çok başarıl bir futbol takımı ve mükemmel bir şehir stadyumu vardı!
İnanmıyor inanmış gibi yapıyoruz.
Parmak oynatmıyor elimizi taşın altına koymuş gibi yapıyoruz.
Tüm bunları konuştum diye kim bilir kaç kişi taraf ilan edecek (Hangi tarafsa artık…), rahatsız olacak.
Aslında kimsenin de rahatsız olduğu yok!
Millet zaten uyuşmuş durumda. Yarından endişe eden sürekli gelecek kaygısı taşıyan bir milletin düşünme kabiliyetleri de spazm geçirmiş durumda.
Bu arada İstanbul’da polisimizi şehit eden bilmem kaç suçu bulunan alçağın hesabı kimden sorulacak?
Sorulmayacak! Elini kolunu sallayarak sokaklarda gezmesinin gerekçesi nasıl açıklanacak?.
Devleti yönetenler kendi içinde kimden hesap sormuş!
Kervan yolda dizilirken sürekli fatura ödemek zorunda kalan bizler için yarın nasıl olur inanın ben de bilmiyorum.
Duamız ve temennimiz hayır olmasında.