Zehir mi içtik yıllarca?

Kilometrelerce öteden su getir, onlarca, yüzlerce milyon para öde, bir demlik çay demleyecek lezzet dahi olmasın.

ASTARI YÜZÜNDEN MALİYETLİ VE ZEHİRLİ SU!

Astarı yüzünden pahalı bir maliyetle musluklarımıza kadar geldi bu su.

Son dönemde Cemil Çiçek Barajı’ndan içme suyu sağlansa da şehir içi şebekeyi dağıtan borunun paslı, kirli, kanserojen unsurlara açık olması gerçeği tüylerimi diken diken ediyor.

Hayretlerim endişelerime karışıyor.

İnanılır gibi değil ama yıllardır zehirli demir yığınları içinden gelen suları içiyor, yemek pişiriyor, duş alıyoruz.

Yetmiyor; bu su yer altındaki yorgun ama tehlike saçan boruların çatlak, patlak yerlerinden kaçırıyor. Son aldığım bilgiler yer altında 140 civarında tespit edilemeyen kaçak olduğu yönünde.

HEM ZEHİRLİ HEM PAHALI HEM DE KAYIP SU

Yani hem zehirli hem pahalı hem de kayıp su!

Zehirlendiğimize mi üzülelim, suyun boşa akıp gittiğine mi, kaybolan servete mi?

Geçtiğimiz günlerde meydandaki demir yığınları dikkatimi çekti.

Kısa süre sonra anladım ki bir yanda zehirli, eski demir yığınları diğer yanda yenileri, yani Yozgat Belediyesi’nin yer aldı içme suyu şebekesini yenilemek için kullandığı sağlıklı borular.

Meslek hayatımda edindiğim bilgiler ve karşımda duran manzara.

Ve Yozgat’ta yaşıyor yani o tehlikeye maruz kalıyor olduğumuz gerçeği.

Yetmiyor, bu durum şehrimin makus talihi.

İşsizlik, ekonomik sorunlar, göç bile bu gerçeğin yanında inanın makus talih değil sevgili hemşehrilerim; asıl makus talih işte bu.

Musluklarımızdan akan en şeffaf suyun bile zehirli olması!

Yıllarca bu şehrin yarınlarını kurtarmaya çalışanlar ‘makus’ talihten bahsedip içinde bulunduğumuz ahvali dile getirmeye çalıştılar.

Makus talih kavramını şiddetle reddetmiş biri olarak bugün anlıyorum ki asıl o makus talih ayaklarımızın altında en yakınımızda günden güne bizleri zehirliyormuş da haberimiz yokmuş, ya da varmış da yokmuş gibi davranmışız.

Yozgat Belediye Başkanı Celal Köse, yaklaşık 200 kilometrelik içme suyu hattını yenilemeye çıktığında kamuoyunda sıradan bir alt yapı çalışması olarak gördük!

Neden sıradandı; çünkü yıllarca yer altı kazı çalışmaları eksik olmadı şehrin merkezinden.

Yer altındaki zehirli su borularının değişmesi demek şehrin ana ihtiyaç maddesi olan, hayat damarlarının yenilenmesi, şehrin yer altından bypassı anlamına geliyordu.

Tamamlandığında şehre lezzet katacak bir proje.

Hemen burada alışılagelmiş bir söylemi de hatırlatmak istiyorum: belediye başkanları genellikle yer altında görünmeyen hizmetler yerine makyajlı hizmetleri tercih eder denir.

Bu gerçekten hareketle yer altında görülmeyen, üstelik külfetli bir işin içine giren belediye başkanı oldu Celal Köse.

İsterseniz son sözü yine Sayın Başkan’ın ifadelerine bırakalım:

- Biz Yozgat’ın geleceği için kolları sıvadık. Bütün mücadelemiz sürekli su kesintilerinin olmadığı, hemşehrilerimizin daha sağlıklı su içtiği bir altyapıya kavuşmak. Bu proje gözle görülmeyecek ama Yozgat’ın uzun yıllarını kurtaracaktır.