Ocak hatıralarım konusuna devam ediyorum.

1993 Yılında ilimizde yapılan “gençlik şöleni” adındaki bir program sebebiyle verdiğim beyanatı buraya alıyorum. Milli konularda her zaman hassasiyet göstermiş ve yapılan gayri milli olarak gördüğümüz program ve çalışmalar konusunda da endişelerimizi bildirmekten de geri kalmadık.

Bütün amacımız milli endişelerle hareket etmekle beraber, milli konularda görüş ve düşüncelerimizi her zaman açıkladık, her zaman muhataplarımıza da söyledik, uyarı görevimizi her zaman yaptık.

Bildiri-Açıklama

Konu: Gençlik Şöleni

Hazırlayan: Kenan Eroğlu

Tarih: 1993

Yer: Yozgat

“Endişelerimiz.

Ülkemizin coğrafi bir bölümünü, Güneydoğu’muzu bizden koparmak için bölücü-ayrılıkçı ve Marksist-Leninist örgütlerin terör hareketleri her gün biraz daha tırmanıyorken;

Devlete baş kaldıran, masum insanları sokak ortalarında, yer yataklarında haince katleden, vatandaşın huzur ve güvenini sağlamak için orada bulunan güvenlik güçlerine alçakça pusular kurulurken.

Nevruz (Yenigün) bayramı ve bilmem neler bahane edilerek ayaklanma provası yapılır ve çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek silah zoruyla sokaklara dökülürken.

Aldatılmış, kandırılmış ve köhnemiş Marksist-Leninist fikirlerin savunucusu hale getirilmiş insanlarımız yine bize düşman hale getirilirken.

İlimizde vurdumduymazlık, nemelazımcılık, gayri millilik, gayri ahlakilik, devleti ve milleti hiçe sayarcasına, Güneydoğu’da Şehid edilen Asker-Polis ve sivil vatandaşlarımızın şehid kanları daha kurumadan.

Anaların, bacıların, yetim kalan çocukların gözyaşları hiçe sayılarak “Gençlik Şölenleri” düzenlenmekte; İstikbalimiz olan genç insanlarımız. Sanki memleket meselelerinden uzaklaştırılırcasına, bizden olmayan, bizimle ilgisi bulunmayan bir takım gürültü müziklerin eşliğinde, yine bizimle alakası olmayan gelenek ve göreneklerimizin bir parçası olmayan gayri milli ve bizi yabancılara benzeten, yabancı hayranlığını besleyen, körükleyen, özendiren dans ve oyunları aleni ve toplu halde sergilenebilmektedir.

Yetkilileri uyarmak ve ikaz etmek istiyorum.

Genç insanlarımıza ve geleceğimiz olan çocuklarımıza, milletimizin karşı karşıya olduğu problemleri anlatmak yerine onları dans salonlarına çekmek çözüm olmasa gerek.

Doğru olan, genç insanlarımıza, gençlerimize, çocuklarımıza memleketimizin içinde bulunduğu durumu açık ve net olarak anlatmaktadır.

Doğruları, gerçekleri anlatmaktan, açıklamaktan korkmamak lazımdır.

Burası Türkiye Cumhuriyeti ve bizler de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız.

Kim olduğumuz, hangi milletten olduğumuz, hangi tarihten geldiğimiz, hangi dine mensup olduğumuz açık açık söylenmeli, yazılmalı ve konuşulmalıdır.

Gençlik şöleni adı altında yapılan ve yapılmak istenen bu programların yerine, kendimizi anlatan, bizi biz yapan değerlerimizi anlatan, meselelerimizi ortaya koyan, sohbet, konferans, panel gibi şeylerin yapılması daha mı zor?

Bu ve bunun gibi programları, alet olanları, vesile olanları, katılanları, katkıda bulunanları Yozgat Türk Ocağı olarak yüce Türk Milleti adına protesto ediyorum.

Yetkililerimizi, görevlilerimizi, hazırlayanları, organize edenleri, velileri, okul idarecilerini ikaz etmek istiyorum.

Yapılan programın, milletimiz ve memleketimiz için ne gibi faydalar sağladığını, gençliğimiz, Yozgat’ımız, istikbalimiz için ne gibi olumlu gelişmelere vesile olabileceğinin izahını yapmak oldukça güç görünüyor.

Hâlbuki genç insanlarımızın istikbale daha iyi hazırlanmaları, millet ve memleketlerine daha faydalı, daha yararlı olarak yetiştirilmesine çalışmak, onların milli ve manevi değerlere bağlı, Devletin-Milletin bir iğnesine dahi zarar vermeyecek şekilde yetiştirilmesi, bunun için programlar hazırlanmasını beklemek her halde fazla bir şey –yapılamayacak bir şey- beklediğimiz manasına gelmez.”

Kenan Eroğlu Türk Ocağı Başkanı