Monşer-Usta Adayı: Ustam; bu kadar çetrefilli konularda fikir beyan ediyor, akıl yürütüyor, akıl veriyor, tenkid ediyor sorguluyorsunuz. Bu kadar enerjiyi nereden alıyorsunuz?, bu kadar fikri nereden temin ediyorsunuz?. Bize de biraz bilgi verseniz de biz de sizi örnek alarak kendimize bir yer edinsek.Monşer-Usta(2): Bak çırağım. Yazacak, söyleyecek, ileri sürecek, iddia ve itham edeceksin, küfür edeceksin. Mesela: Adam belediye başkanı diyelim. Şimdi rastgele isimler sırala, zaten soyadları da başkanın soyadından olacak. Onları şurada müdür, burada amir, şurada memur, burada memur, şurada teknisyen, burada şoför, öteki tarafta özel kalemde diyerek sırala gitsin. Hiç kimse sana bunun böyle olmadığını söyleyemediği gibi durumun aksini de ispat edemez. Sana yüzde yüz inananlar çıkacaktır. Konunun kaynağı nedir diye soran olursa da onlara ya cevap vermeyecek ya da “bana da birisi gönderdi” diyeceksin. Yaz yaz yayınla. Olmasa bile oldu de, gerisini olurluğunu ya da olmazlığını okuyucu düşünsün.Monşer-Usta Adayı: Ustam, olur mu böyle bir şey, olmadık şeyi nasıl yazar söylerim ben.Monşer-Usta; Olur, olur merak etme sen. Yine mesela; Deprem mi oldu, yaz yazabildiğin kadar, binaların çürüklüğünden, yerleşim yerlerinin yanlışlığından, belediyelerin denetlemediklerinden, kontrollerin sağlam yapılmadığından söyle söyleyebildiğin kadar. Yöneticilerin vurdumduymazlığından, her birinin getirim peşinde koştuğundan, adam kayırdıklarından, iş yüklenici firmalarla ortak olduklarından uzun uzun bahset. Kimse sana aksini soramaz. Yalnız dikkat et söylediğin her şeyi karşı parti ile de ilişkilendirmeyi unutma.Monşer-Usta Adayı: Efendim mümkün mü olmadık şeyleri söylemek doğru mu:?Monşer-Usta: Bak mesela devlet bazen esnafın iş adamının borcunu yeniden yapılandırdığı gibi bazen de krize girenlere yardım ediyor. Fakat sen bunu böyle söylemeyeceksin. Sen; şunun borcu silindi, bunun borcu silindi diyerek özellikle de borcu silinenleri iktidara yakın gösterecek, yandaşlar korunuyor algısı meydana getireceksin. Senin şunların bunların borcu siliniyor dediğin insanları çoğu kimse tanımaz. Gerçekte borç siliniyor mu silinmiyor mu bunu kimse araştırıp bilemez. Ne kadar borç silindiği konusunu da kimse bilmez,Monşer-Usta Adayı: Yani hep yalan mı söyleyeceğiz.Monşer-Usta: Evladım sen çok toysun. Bunlar yalan değil ki, biz algı operasyonu yapıyoruz. Bak şimdi; Mesela Diyanetle ilgili bir haber duydun değil mi: “Diyanet 27 dilde Kur’an bastırdı” diye basın yazdı sen de duydun. İşte sana bir fırsat sen hemen başlayacaksın, “Diyanet 27 dilde Kur’an bastırdı ama Türkçe basım yok”. Ve ardından ilave edecek Diyanet hakkında ithamlarını sıralayacaksın. “Bunlar Türk düşmanı”, “Tarikatların elinde oyuncak olmuşlar”. Vs. vs. Buna da nasıl olsa herkes inanır. Olay gerçek mi değil mi sebebini merak edip ne araştırırlar, ne de soruştururlar. Kurumları yıpratmanın en iyi yolu budur. Bak sonra ekranda görünen hocaların şahsında hem Diyanete ve din adamlarına hem de Islama eleştiri yönelteceksin. İthamların “Şu hoca şu kadar kazanıyor, bu kadar kazanıyor,” diye uçuk kaçık rakamlar söyleyeceksin ki insanlar hem hayret etsin hem de inansın. Ortaya attığın rakam ne kadar büyük olursa inandırma gücü de o kadar büyük olur. Yazdığın söylediğin şeylerden dolayı hangi hoca seni okuyup cevap verecek bu böyle değil diyecek. Bunun imkânı var mı elbette yok. Denin sosyal medya çevren onu zaten kapsamaz. Sen de zaten ona hitap etmeyecek kendi kitlene hitap edecek atıp tutacaksın.Monşer-Usta Adayı: Efendim olur mu öyle şey. Bunların aslını araştırmadan mı söyleyeceğiz.Monşer-Usta: Evladım, senin dünyadan haberin yok her halde, benim söylediklerim yalan değil ki ben propaganda yapıyorum ve propagandanın iyisi-kötüsü doğrusu-eğrisi olmaz.Bak bir de tohum-tarla meselesi var. Sen iddia edeceksin, tüm tohumlar GDO’lu diye ilan edeceksin insanların kafasını karıştıracaksın. Bunun böyle olmadığını, yanlış olduğunu sana kim söyleyebilecek, yetkililerin yaptığı resmi açıklamalar zaten sadece TRT ve yandaş basında çıkıyor, biz de zaten onları okumuyoruz. O halde sana kim cevap verecek, kim yanlış olduğunu söyleyecek elbette kimse söyleyemeyecek. Kimse aksini ispat edemeyecek o zaman salla gitsin.Monşer-Usta Adayı: Tohumlarımızın hepsi mi Gdo’lu mu?Monşer-Usta: Elbette hepsi değil ama bunun ne önemi var. Sen hepsine şamil edeceksin. Maksat iktidar yıpransın, rakip parti yanlış yapsın hata yapsın. Bir başka konu da şu vecize ve özlü sözler meselesi: Her hangi bir konu üzerine resim, özlü söz veya bir konu paylaştığında iyi şeyleri hep batıdan, kötü ve çirkin şeyleri hep doğudan, İslam dünyasından ve dindarlardan örneklendireceksin. Örneklerinin aslının olup olmamasının bir önemi yoktur, İran kaynaklı veya Endonezya’dan resim koyacak, bizden misal getireceksin. Bunun böyle olmadığını kim nasıl bilecek. Yazdığın paylaştığın özlü söz o kişiye ait mi değil mi kim bilecek kim anlayacak. Sağcı solcu herkes kendi milletlerini yeteri kadar tanımadıklarından batı hayranı ve batı karşısında hep ezik olduğu için yazdığın ve paylaştığın fotoğraf ve sözler hemen kabul görecek ve paylaşılacaktır.Ayrıca; Elektriğe zam, suya zam, akaryakıta zam, tekel ürünlerine zam sırala gitsin. Olmadık her şeye zam yapıldı diyeceksin. Haa unutmadan yapılan bu zamları derhal ve hemen Milletvekillerinin maaşları ile kıyaslayacaksın ve aradaki uçurumdan bahsedeceksin. (Bak parantez içinde sana bir şey söyleyeyim.Mesela Benzin;” 4 Şubat 2014…. 5.08 tl, 1 Ocak 2015 .….4.25 tl, 1 Ocak 2016 ......4.30 tl, 1 Ocak 2017…...5,21 tl. 1 Ocak 2018….. 5.62 tl, 1 Ocak 2019….. 5.96 tl, ve 1 Ekim 2019….6,94 tl. “ (