Yozgat siyaseti son 5-6 yılda ciddi anlamda gerildi.
Siyasetin Ankara'dan Yozgat'a, Yozgat'tan Ankara'ya uzanan silsilede ciddi anlamda bir samimiyet eksikliği yaşadığı gerçeği çıkıyor karşımıza.
Aradaki bağlantı samimiyetten yoksun olunca ortaya çıkan iki yüzlü durum maalesef Yozgat gibi ilişkilerin derin yaşandığı şehirde gerginlikleri de artıyor.
Ankara'nın Yozgat'ı göremediği, gerçek manada tahlil edemediği bir 5-6 yıldan bahsediyorum.
Ne oldu da Ankara siyaseti Yozgat'tan bu denli koptu?
Ne oldu da Yozgat siyaseti Ankara'ya kendini anlatamadı?
Ne oldu da bu denli gerilen bir siyasi mekanizmanın içinde yerel seçimlere gidiyoruz?
Buradan tarihe not düşmek ve uyarmak istiyorum; bırakın Yozgat siyaseti nefes alsın, bırakın Yozgat, siyasetin kabuğunu kırsın, bırakın son kullanma tarihi olan siyasi serüveninde iki yüzlü ilişkiler yaşanmasın!
ARACILAR MI ARABALAR MI BİLGİLERİ YANLIŞ AKTARIYOR?
Ne olduysa son dönemde oldu!
Beş-altı yıl içinde, Yozgat'ın siyasi atmosferinde ciddi bir gerilim yaşanıyor. Bu gerilimin temelinde, Ankara ile Yozgat arasındaki siyasi ilişkilerdeki samimiyet eksikliği ve bunun sonucunda ortaya çıkan iki yüzlü durumlar yatıyor. Yozgat gibi derin ilişkilerin yaşandığı bir şehirde bu durum, kaçınılmaz olarak gerginlikleri artırıyor.
Acaba Ankara-Yozgat hattını koparan aracıların her iki ya da üç, dört, beş cehpeye de bilgi taşıyor olması mı?
ANKARA-YOZGAT İLİŞKİSİNDE KOPUŞUN NEDENLERİ!
Ankara'nın son yıllarda Yozgat'ı görememesi, yerel dinamikleri doğru bir şekilde tahlil edememesi, bu kopuşun ana nedenlerinden biri olarak göze çarpıyor.
Bir de buna aracıların maharetini (!) ekleyin!
Her yere şirin görünme kaygısı, telaşı ve yine tüm cephelerde var olma kaygısı.
Yozgat siyaseti, kendi gerçeklerini ve ihtiyaçlarını Ankara'ya doğru şekilde iletemedi ve bu da ilişkilerde bir yabancılaşmaya yol açtı.
Peki, ne oldu da Ankara siyaseti Yozgat'tan bu kadar uzaklaştı?
Bu sorunun cevabı, siyasal iletişim ve karşılıklı anlayış eksikliğinde yatıyor.
YAKLAŞAN YEREL SEÇİMLER VE SİYASİ GERİLİM
Giderek gerilen siyasi mekanizma içinde yerel seçimlere doğru ilerliyoruz.
Yozgat siyasetindeki bu gerilim, sadece yerel seviyede değil, genel Türk siyasetine de yansıyor. Yozgat'ın siyasi sahnesinde bir nefes alma ihtiyacı var ve bu ihtiyaç, yerel halkın gerçek ihtiyaçları ve beklentileri üzerine kurulu bir siyasetle giderilebilir.
Bu noktada, tarihten bir örnek vermek yerinde olacaktır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde tebdili kıyafet yönetici modeli vardı.
Osmanlı dediysek o dönem ne yaşandıysa bu dönemde o yaşanıyor.
Aracılar, hokkabazlar, soytarılar bir şekilde yönetenlerle halkın arasının bir şekilde kopmasına sebep oluyor!
Osmanlı döneminde yöneticiler, halkın ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlayarak, merkeze doğru ve açık bir şekilde iletiyorlardı. Bu, merkez ve taşra arasında sağlıklı bir iletişim köprüsü kurulmasını sağlıyor ve karşılıklı güveni pekiştiriyordu.
Yozgat siyasetinin, Ankara ile olan ilişkilerinde bir yeniden yapılanmaya ihtiyacı var.
Bu yapılanma, samimiyet, açıklık ve dolayısı ile yerel halkın ihtiyaçlarına odaklanarak gerçekleşmelidir. Siyasetin gerildiği, aynı isim altında bile çatıştığı toplumlarda insanları huzurlu düşünebilir misiniz?
Bırakın Yozgat siyaseti nefes alsın, kendi yolunu çizsin.
Yozgat'ın siyasi geleceği, sadece Ankara'nın perspektifinden değil, yerel halkın gözünden de değerlendirilmeli ve bu yönde hareket edilmelidir.
İki yüzlü ilişkiler ve geçici çıkarlar üzerine kurulu stratejiler, Yozgat'ın ve Türkiye'nin siyasi manzarasına hiç bir zaman katkı sağlamadığı gibi sürekli bir son hazırladı.
Samimiyetin ve açıklığın öncelikli olduğu bir siyasi ortam, Yozgat'ın ve dolayısıyla Türkiye'nin siyasi geleceğine olumlu katkılarda bulunacaktır.