Siyaset bu…
Tüm hesapları yapmak,
En ince detayları gözetmek,
Özellikle de Recep Tayyip Erdoğan gibi işini şansa bırakmayan ve önem verdiği konuyu unutmayan bir liderin partisi adına iddialı olmak zorundaysanız iki kere değil on iki kere hesap yapmanız gerekir.
Boğazlıyan da böyle bir ilçe.
Solun kalesi olmuş, kendine has yapısı ile markalaşmış bir ilçe.
Son 16 yılın büyük bölümünde AK Parti yazsa da sol cenahın varlığını görmezden gelemeyeceğiniz bir bölge.
Ne gariptir ki bu gerçeği zaman zaman unutan taraf oldu AK Parti.
Özellikle de Başbakan iken ilçeye gelip miting yapan, Boğazlıyan’a ayrı bir önem verdiğini yüksek sesle dile getiren Recep Tayyip Eroğdan’ı da unuttu.
O gün Sayın Erdoğan şu sözlerle seslendi Boğazlıyan ahalisine;
- 30 Mart seçimlerinde AK Parti’ye yüzde 40 gibi bir oy vermek suretiyle gerçekten bir devrime mührünüzü bastınız.
Sayın Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi AK Parti’ye yüzde 40’lık destekle bir devrime imza attı ilçe halkı.
Ve söyle devam etti o günkü konuşmasında Sayın Erdoğan;
- Artık yeni Türkiye dediniz Yeni Yozgat Yeni Boğazlıyan dediniz.
AK Parti ile yeni bir sürecin de başladığı Boğazlıyan’da aradan geçen 5 yıl, vatandaştan vize alacak hizmetleri de getirdi mi?
Ya da Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğazlıyan için ortaya koyduğu hüviyete yeterince sahip çıkıldı mı?
Süreç AK Parti’yi daha da güçlendirdi mi, yoksa tam tersi CHP küllerinden mi doğdu?
Net konuşmak gerekirse Boğazlıyan’a dair pek çok soru işareti var yanıt bekleyen.
Yıllar sonra sol cenahtan sağ cenaha geçebilecek kadar seçici bir duruşa sahip olan Boğazlıyanlı bir kez daha vize verecek mi AK Parti’ye?
CHP’nin belediye başkan adayı hafta sonu yapılan temayülle belirlendi: Ali AYIK!
Şimdi sıra AK Parti’de, mevcutla yola devam edilecek mi yoksa 5 yıllık süreç ciddi bir süzgeçten geçirilip o minvalde bir karar mekanizması mı yürütülecek.
Yozgat’ın hiçbir ilçesi hatta beldesi gözardı edilemeyecek kadar kıymetli özelliklere ve hüviyete sahiptir.
Boğazlıyan ise bu anlamda hem ciddi bir hüviyete sahip hem de Recep Tayyip Erdoğan gibi siyaset otoritesinin hüviyeti ile 5 yılı geçirmiş olmanın ayırıcı özelliğine sahip.
Boğazlıyan’la ilgili konuşacaklarımız çok fazla ancak bu gün için son sözü Boğazlıyanlılar’a hitaben konuşan Sayın Eroğdan’a bırakalım, belki içinden çıkarılması gereken mesajlar vardır:
- Belediyecilik bizim işimiz, devlet yönetme bizim işimiz… Bunlar inanın 3 koyun verin kaybedip gelirler. Şeker fabrikasına indik helikopterle buraya gelirken yolların halini gördüm. Ne yaptıysak gene biz yaptık, ama bakıyorsunuz belediyenin yaptığı yerler berbat rezalet, böyle bir şey olabilir mi? Ama siz ne yaptınız dersi verdiniz.
Bunların kulağı var duymaz, bunların gözü var görmez, bunların dili var hakkı söylemez ama siz mührü sandıkta vurarak sadece bunlara cevap vermediniz siz …
Dip not: Boğazlıyan’ı konuşmaya devam edeceğiz