Çocuğunuz sözünüzü dinlemediğinde, ya da istenmeyen bir şey yaptığında siz ebeveyn olarak yaptığınız ilk şey onun bu davranışını görmezden gelmek olur. Çocuğunuz bir kez daha aynı hatayı tekrarlar. Fakat siz bu sefer uyarırsınız. “ Yapma yavrum öyle olmaz ki” gibi. Hatta ikna etmek için yollar denersiniz. Bu yollardan bir tanesi tehdit; “ eve gidince görüşürüz, diğeri ise maddi manevî ödüllerdir;” yapmazsan sana çikolata alacağım” gibi. Özellikle bunu kalabalık ortamlarda durumu kurtarmak için yaparsınız. Ama çocuğunuz tüm denediğiniz yollara rağmen, ikna olmaz. Üçüncü sefere gelince; artık uyarınızın yerini sözel ( bağırma, ses yükseltme) hatta hiç olmayacak olan fiziksel şiddet alır.
Maalesef bu yollar uzun süre sonra işe yaramaz hale gelir. Sonunda sizin dediğiniz olmasına olur ama bu yollar, çocuğunda ruhunda derin yaralar açar. Benliğini iradesini ezer. Kalbi kırılır ya da size karşı kızar, kin besler. Ne yazık ki! İlk fırsatta da size bir tepki şeklinde (ağlama, huysuzluk) gibi döner. Bağırmak, inatlaşmak, patron gibi başında bekleyip “dediğini yapmalısın!” gibi gergin cümleler kurmanız yalnızca kısa sürede işinize yarar. Üstelik birde üstüne çevreden çocuğuna terbiye verememiş, çocuğunu disiplin edememiş tepkileri alırsınız bu sizi daha da öfkelendirir.
DİSİPLİN NEDİR?
ÇOCUK NASIL
DİSİPLİNKAZANIR?
Disiplin; doğru davranışların kazandırılmasını amaçlayan, davranışların sınırlanmasını belirleyen bir anlayış modelidir. Yani disiplin, olay anında tepki olarak değil olay öncesinde çocuğun yaşantısına aktarılmalıdır. Çocuğa disiplin vermek küçük yaşta başlar. Yalnız küçük çocuklarda akıl yürütme becerisi yoktur. Bu yüzden çocuk dediğimizi anlayamaz ve kendi aklı ile düşüncelerini bağdaştıramaz. Disiplin sürecinde çocuğun seviyesine inmek, onu anladığını hissettirmek önemlidir. Bir problem çıktığında “ neden böyle yaptın” diyerek suçlayıcı yaklaşım değil, “nasıl düzeltebiliriz” şeklinde çözüm odaklı yaklaşım önemlidir. Örneğin; halıya süt döken çocuğa ayni şekilde “neden döktün, aptal mısın? değil, “ bir daha sütü dökmemek için dikkat eder misin? Yada” sütü ayakta içersek dökülür, oturarak içelim” gibi..
TUTARLILIK
ÖNEMLİDİR
Disiplin sağlarken tutarlılık önemlidir. Çünkü sizin olmaz dediğiniz bir şeyi başkası çocuğa olur derse çocuk bocalama yaşar. Bu yüzden çocuğa kazandıracak davranışınıza başkaları karışmamalı ya da sizinle ayni fikirde olmalıdır. Disiplini etkileyen başka bir şey ise ailenin tutumudur. Disiplin demek değildir ki çocuğa hiçbir söz hakkı tanımayalım. Ya da özgüvenli olsun diyerek her dediğini yapalım. Ya da terbiyeli olsun diyerek onu her yanlıştan koruyalım. Aksine ona olabilecek olumsuz davranışlar ya da kötü olaylar karşısında dik durmasını başa çıkabilmesini öğretmektir. Çocuğa gerektiği durumlarda hayır denmeli, ve ona da öğretilmelidir. Bu onu engellemek yerine aksine ona güven verecektir. Çocuğa yanlış davranışı ve neden hayır dediği mutlaka onun anlayabileceği bir dilde açıklanmalıdır. Bazı çocuklar zihinsel yetkinliği henüz kazanmadığı için olayı anlayamayabilirler. Bu durumda anlatmak için farklı yollar denenebilir. Bunlar; hikaye anlatma, eğitici çizgi filmlerden yararlanma gibi. Bunları yaptıktan sonra yapılması gereken bir şey daha vardır; o da bu iletişim yollarını denerken kendinize ve çocuğunuza karşı sabırlı olmak. Onu sevmek, saymak ve sevildiğini hissettirmek. Unutmayın ki disiplin süresince hâlâ bazı yanlış davranışlar ortaya çıkabilir. Bu sizi endişelendirmesin, zamanla düzelecektir.
Sevgiyle ve sağlıcakla kalın.