Özellikle taciz, konusunda çaresiz kalan ailelerin bilmesi gereken önemli konulardan bir tanesidir mahremiyet eğitimi. Çocuklar kendinden büyük olan kişilere karşı kendilerini savunamazlar. Bu yüzden ailelerin üzerinde durması ve çocuğuna öğretmesi gereken önemli bir konudur mahremiyet eğitimi. Mahremiyet eğitimini kısaca kendini kontrol edebilme, duygularını yönetebilme, duygularını kullanarak kendisine zorla bir şey yaptırmak isteyenlere karşı gelebilmesi durumu olarak da tanımlayabilirim. Çocuk bu eğitimle kendisine zorla sevmeye, dokunmaya çalışan kişilere karşı savunma becerisi kazanmış olacaktır. Mahremiyet eğitiminde dikkat edilecek önemli olan ayrıntılar.“ El bize ne der" düşüncesi; Özellikle annelerin “ el alem ne der” kaygısı yüzünden yanlış tutumlar ve farklı baskılar çocuklara uygulanmaktadır. Bu yüzden çocuk ailesine olan biteni anlatamıyor. Genelde aile, akraba içerisinde tacize uğrayan ailelerde bu tutum vardır. Unutmayın; çocuğunuza sizden bir şey saklamamasını, böyle olayla karşılaşınca kendinin el alemden daha önemli olduğunu söyleyin hissettirin. El alemin düşüncesi çocuğunuzun psikolojik ve fiziksel sağlığından daha önemlidir. “ Çocukça davranmalarını, yaşamalarını engellemeyin”; Çocukların kendilerini en rahat hissedebileceği ortam kendi evidir. Kendini ifade edilebilen, duygu kontrolünü sağlayan çocukların, mahremiyet eğitimi sınırlarında çocuk gibi davranmalarına izin verilmesi önemlidir. Ailenin çocuklarına sabırlı davranarak hareketlerine sınırlama getirmemesi en önemli görevlerinden biridir. Aile çocuğuna sürekli otur, dokunma, konuşma, ayıp gibi sözel uyarılardan kaçınmalıdır. Çünkü;” odana git vs.” gibi uyarılarda bulunmak çocukları pasif hale getirmektedir. “Toplum içerisinde öğüt vermek ve olumsuz yanlarını anlatmak;” Çocuğun olumsuz yönlerini anlatmak ya da rencide edecek şekilde kalabalık ortamda nasihat etmek onun kişiliğine yapılan bir saldırı demektir. Bu şekilde davranılan çocuk kendini rezil edilmiş, aşağılanmış hissedecek ve duygusal yetilerini kaybedecektir. Ezik bir karaktere sahip olacaktır. Herkesin kendini ezmeye, aşağılamaya, hakkı olduğunu zannedecektir. Hayır diyemeyecektir. Kendini savunamayacaktır. “ Başkaları ya da başka şeyler ile korkutmak"; “ Uslu durmazsan, polis gelir götürür" Ya da çişini altına yaparsan sana kızarım” gibi sözcükleri kullanmaktan kaçınmalı ve başkalarınında söylemesine izin verilmemelidir. Bu tür sözcükler çocuklara kendisi istemese bile birilerinin zorla kötülük yapabileceği, izinlerinin olduğu hissi oluşturmaktadır. Mahremiyet eğitimi 36-48 ayları arasında başlayabilir. Mahremiyet eğitiminde çocuğun olgunluğu ve hazır bulunurluğu önemlidir. Çocuk üç dört yaşlarından itibaren duygularını kontrol edebilmeyi öğrenir. Bu dönemde ailenin çocukların da özel bir alanı ve hayatı olması gerektiğini bilmesi gerekir. Çocuğa saygı duyulmalı, eşyaları izinsiz karıştırılmamalı ve odasına girerken kapısı tıklatılmalıdır. Bu yaş döneminden sonra yavaş yavaş çocuğun kendi kıyafetlerini -özellikle iç çamaşırlarını- kendisi giymesi gerektiği öğretilmelidir. Çocukları severken hitap ederken kullandığımız sözcüklere dikkat etmeli ve kendi sınırlarını çizmelerine izin vermeliyiz . Onlar istemedikçe öpmemeli ve aura alanlarına dokunmamalıyız. Toplum olarak bilinçlenmeli, başkasının çocuğu diyerek görmemezlikten gelmemeliyiz. Unutmayalım ki; İnsan olarak hissettiğimiz kadar yaşıyoruz. Bırakalım da çocuklarımızda kendilerini özel olarak hissedebilsin ve yaşasınlar.