Ankara'daki tanıtım günleri 4 günde binlerce Yozgatlıyı bir araya getirdi.
Çamlık Medya detayları ile gündeme getirmeye, Yozgat’ın potansiyeline dair oluşturulmak istenen farkındalık faktörüne katkı sağlamaya çalıştı.
Ankara Millet Bahçesi’ne Yozgat'ı taşıdık desek asla abartmış olmayız.
Buradaki 4 gün sadece Yozgat'ın konuşulduğu, Yozgatlılar’ın buluştuğu, yöreye özel tatların, özelliklerin bir araya geldiği platform mu oldu dersiniz?
Katılımcı profiline bakın, irdeleyin, mercek tutun lütfen.
Yozgat, Ankara’da çok güçlü bir yapıya sahip. Bu öyle bir yapı ki, her meslek ve makamda bir, hatta birden fazla Yozgatlı proafili çıkıyor karşınıza.
Bir Yozgatlı resitali oluştu.
Tek ses, tek tını ama büyük bir katılım yelpazesi.
Farkında olmadığımız ya da bir şekilde o farkındalığı oluşturamadığımız gücü Ankara’da cümle aleme gösterdik.
Peki biz ne kadarını gördük?
Mesele güce sahip olmak mı o gücün farkındalığını ortaya koyabilmek mi?
Yozgatlılık aslında başlı başına güçlü bir karaktere sahip olmak anlamına geliyor. O güçlü karakter zamanla su akar yolunu bulur misali kazanımları ile kişiye bir şekilde dönüyor.
Asıl mesele tek başına güçlü olmak değil o gücün hissiyatı ile hareket edebilmek.
Ankara’daki 4 günlük buluşma bir potansiyel patlamasının da dışa yansıması oldu.
Görebildik ya da göremedik. Biz göremese de bizi görenler oldu!
Gücün farkındalığını yıllarca memlekete yansıyanlarla ölçtük. Zaman aslında gücün önce bulunduğu konumdaki ahvale yansımasını mecbur kıldı.
Bulunduğu bölgede güç sahibi olan hemşehrilerin o güç etrafındaki lobisi sizi önemli ve değerli kılıyor. O lobiyi memleket dışında oluşturamadığınız takdire güç bireyselleşiyor ve belirli bir şemsiyenin altında toplanıyor.
Ankara katıldığım Yozgat programlarında birbirini ilk defa tanıyan ama bir birine gerek ticaretten gerek hemşeri dostluğu gerekse farklı beklentilerle ihtiyaç duyan Yozgatlılığı hissettim.
Yıllarca bir şekilde bireysel hayat yaşamış etrafındaki Yozgatlılık gerçeğinden farklı sebeplerle uzak kalmış ama ilk buluşmada kendini o kavram üzerinde arayan bir karakter.
Bu anlamda Ankara’daki buluşma önce içyapıda bir farkındalık oluşturmamıza vesile oldu.
Çeşitli sebeplerle gelemeyenleri de mevzua dahil ettiğinizde biz Ankara’da dolayısı ile Türkiye'de güçlü bir hemşehri yapılanmasıyız.
Ankara'daki lobiyi güçlü kılabileceğimiz kadar Yozgat’ta, İstanbul’da, İzmir’de hatta yurt dışında güçlüyüz.
Onun dışında her şey lafı güzaf ya da bireysel kalıyor ki, onun ötesinde kalabalıkla arasında sürekli yalnız bir Yozgatlı profili çıkıyor karşınıza.
O halde Yozgat lobisini güçlü kılacak unsur siyaset mi, sivil yapılanma mı? Ya da tek başına iş dünyası.
Hadi karar verelim.
Sizce ne?