Bir dava adamını hele hele ömrünü vatanı, milleti ve değerleri uğruna karşılık beklemeden vakfetmiş bir dava adamını anlatmak kadar zor ne olabilir.

Peşinen kelimelerimin yetersizliği, kifayetsizliği adına özür diliyorum.

Onu, dava arkadaşları Çamlık TV ve Çamlık Gazetesi anlattı.

Ben ise bu gün dava adamlarının ruhumuza nakşettiği mana ve güzelliği yüksek sesle dile getirmeye gayret edeceğim.

* * *

Muhsin Yazıcıoğlu…

Vatan, millet ve değerler uğruna feda edilmiş bir ömrü timsal ediyor.

Serden geçenlerin yolunda yürümek…

O cesareti her şeye ama her şeye rağmen gösterebilmek.

Muhsin Yazıcıoğlu, vefatının 11. Yılında hem fikirleri ile yaşayan gönül eri.

Bir türlü sonuca kavuşmayan elim kaza (!) ile gündeme gelen bir siyasi parti lideri, bir vatandaş, bir dava adamı…

Maalesef, vefatının ardından geçen 11 yıl kazanın şaibelerini silip atmak bir tarafa, soru işaretlerinin büyümesine neden oldu.

Mahşere kalmadan o kazanın aydınlatılması devletin üzerine çok önemli bir sorumluluk olarak kalacaktır.

Muhsin Yazıcıoğlu, bir Anadolu yiğidiydi.

Yoklukla yoğrulmuş ömrünü davaya adamış, inanmışlık ve çile adına adı konulmamış bir vefa.

Bu gün Muhsin Yazıcıoğlu, manevi dünyası ile gençlere sunulacak çok önemli bir örnek.

İnsanlığın manevi dünyasına yol gösterecek bir kılavuz olması, tartışmasız ve karşılıksız vatan aşkı Muhsin Yazıcıoğlu ismini ölümsüz kılıyor.

İnsanlık her dönem varlığını yansıtan, benliğini bulduğu bir örneğe, yol göstericiye ihtiyaç duydu.

İnsanlığın ihtiyaç duyduğu bir isim oldu Muhsin Yazıcıoğlu.

Onu anlatmak için sözlerimin yeterli gelmeyeceğini biliyorum.

Muhsin Yazıcıoğlu ve onun gibi ömrünü Allah, vatan ve millet yoluna vakfetmiş gönül erlerini rahmet ve dua ile yad ederken, toplumun bu tür dava adamlarını dünya döndükçe yaşatacağını belirtmek istiyorum.