Yozgat dışından kiminle konuşsam bir serzeniş yükseliyor dilinden…
Yozgat’ın özellikle kendinden olana değer vermeyen, takdir etmeyen, hatta teşekkür etmeyen yönünden bahsediliyor.
Ve bu söylem özellikle bizim tarafımızdan dillendiriliyor.
Ev danası, öküz olmaz derler ya, bizimkisi de aynı şekilde sanırım, ev danası kıymet bulmuyor.
Bu öyle bir şey ki, makamı, mevkii, ortaya koyduğu başarı ne olursa olsun olmuyor.
Bizden olanın başarısı nazarımızda kabul görmüyor.
Bir şekilde Yozgat dışına çıkmış, memleketinden uzaklaşmış hemşerilerimiz çok fazla dile getiriyor bu serzenişi.
Aslında bu durumu Yozgat’ta yaşarken de hissediyoruz, görüyoruz ama dışarıdan bakınca ya da Yozgat’ı dışarıdan yaşayınca bazı gerçekler daha net görülüyor ve daha net telaffuz ediliyor.
Özellikle gurbette yaşayan Yozgatlılar içerdekilere göre sanki cesaretle dile getiriyor gördüklerini.
* * *
İsterseniz bu kez de kendi kendimize soralım yanıt isteyelim: ev danası öküz olmuyor mu Yozgat’ta.
Belki kaba bir tabir ama bir gerçeği dile getirme adına da önemli bir söylem.
Bu söylemi ‘beyaza’ inatla ‘siyah’ deme gibi garip bir inadın, beyhude söylemlerim içerisinde olanların varlığını da eklediğiniz de kısır kalıyoruz kendi içimizde.
Beğenmeme, ya da kabullenmeme ‘haset’, ‘fesat’ kavramlarının farklı bir versiyonu.
Değişir mi, bu zihniyet bir gün körelir, kurur, etkisiz kalır mı?
Kalacak!
Biz istesek de istemesek de Yozgat o kalın duvarların ardındaki şehir, Berlin Duvarı misali gün gelecek duvarlarını yıkacak.
Yıkmak zorunda kalacak.
Mesleğe başladığım yıllarda Yozgat’ta yöneticilerin gençleşmesi ile değişim ve dönüşümün olacağına tüm kalbime inanıyordum.
Ve o değişimin olacağı günü büyük bir sabırsızlıkla bekledim.
Umudumu tam manasıyla yitirmedim fakat, maalesef yönetim kademelerinin gençleşmesi ile pozitif bir değişim ve dönüşümün olmadığını da görmekten fevkalade üzüntü duydum.
Kendilerinden önceki büyüklerin yaptığı yanlı ve yanlış tutumu, haset ve fesat anlayışın devam ettiğine, şahitlik etmekten son derece rahatsızlık duyuyorum.
Mesleğimin bana verdiği imkanları sonuna kadar; dar fikirli, memleketine bile bile ihanet eden, inatla kısır çekişmenin içerisinde yer almaktan vazgeçmeyenlere karşı kullanacağımı bir kez daha dile getirmek istiyorum.
Ev danası öküz olmaz söyleminin içi boş ise bunun sebeplerinin başında da “kısır Yozgatlılık” geliyor.
Her zaman 470 bin Yozgatlı’nın yüzde 99 oranında masum olduğuna inandım. O, halkın iradesini elinde kendi menfaatleri ekseninde kullananlar bizi vefasız, hayırsız, haset gösteren, göstermeye çalışan.
Gün gelecek tarih onlardan da yaptıklarının hesabını soracak.
Ev danası öküz olur mu bilmem ama hiçbir hesap görülmeden hayatlar bitmiyor vesselam.