Kazım Arslan, " Yeni gelmedik, geri geldik," dedi. 2019 seçimlerinde bağımsız aday olmuş ve bağımsız olmasına rağmen yüksek oranda oy almıştı. Yozgat'ı terk etmedi; 5 yıl boyunca memleketindeydi. Yozgatspor'u bırakmadı ve 5 yıl sonra geri geldi. Hemen çalışmalara başladı, sokakları temizletti, mazgalaları temizletti, konteynırları yeniledi. Sinema Sokak'tan başlayıp kırılan dökülen taşları yeniledi, peyzaj çalışması yaptı. Hep söyledim, memleketi memleket yaptı. Geçtiğimiz dönem güzel çalıştı. Şimdi başka projelerle geldi, merakla bekliyoruz. Çamlık TV'nin sokak röportajında vatandaşa Belediye Başkanı Sayın Kazım Arslan’dan beklentilerini sormuşlardı. Ben henüz hayırlı olsuna gidemedim ama beklentilerimin küçük bir kısmını buradan yazmak, birçok insanın sesi olmak isterim. CHP belediyelerinin yaptığı gibi Belediye Binasında "TC" yazısını görmek isterim. Kış geldiğinde yürüyemediğimiz o kaldırımların değiştirilmesini isterim; sosyallik isterim. Konserler, tiyatrolar isterim. Tam teşekküllü hayvan hastanesi isterim. Çölyak hastaları için bir fırın, lokanta, pastahane isterim. Bozokspor'a sahip çıkmasını isterim. Belediye çalışanları, "Maaş alabilecek miyiz? Maaşımız yatacak mı?" diye endişe içindeler. Tabii ki alacaklar; iktidar partisi değiliz diye üvey evlat muamelesi görmeyiz. Yozgat, Türkiye toprakları içinde. Sayın Kazım Arslan'da mutlaka bir hale yola koyar. Ama her 5 yılda Belediye Başkanı seçildiğinde, belediye personeli hep sıkıntıda, hep kaygılı; yerimiz değişecek mi, işten çıkarılacak mıyız diye teyakkuzdalar. Her Başkan ekibiyle geliyor; birilerine söz veriyor, bir devir kapanıyor, bir devir başlıyor. Diğer kurumlarda bu yaşanmazken, 5 yılda bir Belediyede yaşanıyor, doğruluğu, etikliği tartışılır. Belediye Başkanımız Sayın Kazım Arslan, "Herkesin başkanı olacağım, kimseyi ekmeğinden etmeyeceğim," dedi. Geçmiş dönem Belediye Başkanımız Sayın Celal Köse de kimseyi ekmeğinden etmemişti. Ama bizim memleketimizde şöyle bir problem var: yeni gelen Belediye Başkanı, önceki dönem Belediye Başkanının yaptığı eserleri, hizmetleri yıkıyor, kapatıyor. Bunu Belediye Başkanımız Sayın Kazım Arslan için söylemiyorum ama biz artık bunu yaşamak istemiyoruz. Gerçekten çok sıkıldık. 5 yıl böyle heba olsun istemiyoruz. Geçmişe değil, geleceğe bakmak istiyoruz. Kısasa kısaslar, kötülüğe kötülükle cevap vermeler hiçbir kitapta yazmıyor. Mesela, bir belediye personeli temizlik işleri müdürüyken görevden alınıp direk çöpe veriliyor ya da bir yerin müdürüyken otoparkta bilet kesiyor;  etik olmayan bu... Evet, herkes ekmeğini taştan çıkarıyor, bunun ayıbı olmaz ama bu fazlasıyla gurur kırıcı. Altını çizerek söylüyorum, bunu sadece Belediye Başkanımız Sayın Kazım Arslan için söylemiyorum. Küçücük memlekette bile ayrıştık; Kazım Arslancılar, Celal Köseciler diye... Hepimiz damga yedik, "cılar cılar" hiç bitmedi. Hiç bir olamadık, beraber olamadık. Kim geldiyse başa, karşı taraftan olanın fişini çekmekle başladı işe, demek ki düzen bu... Yıllardır bu ülke sağcılar, solcular diye ayrıldı; aynı partiden olmayıp aynı kesimden olan başkan adayları yanında gezenler birbirine düşman oldu, neden peki? Kraldan çok kralcılar yüzünden. Ben Belediye Başkanımız Sayın Kazım Arslan'ın güzel işler yapacağına inanıyorum, geçen yazımda yazmıştım; daha deneyimli, daha başka bir Kazım Arslan var. Neyin ne olduğunu, kimin ne olduğunu biliyor. Yüzüne gülüp arkasından konuşanları, şakşakçıları, devir adamlarını, dönem adamlarını, ay çiçeği gibi dönenleri çok iyi biliyor. Oysa memleket bizim; kavgamız, davamız şahıs değil, memleket olmalı. Ne yaptıya değil, ne yapmalıyıza bakılmalı, büyük resime bakılmalı. Küçük işler için kaybedecek vaktimiz yok. Biri Belediye Başkanımız Sayın Kazım Arslan'ın karşısına çıkıp, "Size oy vermedim," diyemiyor, belki de Sayın Kazım Arslan'ın istediği bu dürüstlüktür. Gözünün içine bakıla bakıla yalan söyleyenlerin hepsinin farkında... Belediye Başkanımız Sayın Kazım Arslan’a başarılar diliyorum, yolu açık olsun.