Öncelikle herkese sağlıklı günler, sağlıklı bir ömür diliyorum.
Bir süredir rahatsızdım,ama buna rağmen ayakta durmaya gayret ediyordum ki son iki gündür de sesimi biraz kaybettim.
İnşallah düzeliriz, problem kalmaz. Fakat şu bir gerçek ki sağlıktan gerisi yalan. O yüzden bugün tüm insanlığa, Yozgatlılara sağlıklı bir ömür dileyerek başlamak istedim ve İnşallah hayat sizlere sağlığınıza imtihan edecek kadar zor ve meşakkatli olmaz.
Özellikle de sevdiklerinize.
AYRIŞTIRAN SENARYO
Evet, konumuz Türkiye üzerinde oynanan oyunlar.
Ana madde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı ve sonrasında ortaya çıkan manzara.Kesinlikle bu saldırıyı tasnif etmiyorum.Ülkemin geçmişine bakıyorum başımıza ne geldiyse “kardeş kavgası” yüzünden gelmiş.
Değerler üzerinden insanlar birbiriyle ayrıştırılarak kardeş kavgası çıkmış. Nasıl çıkmış olaylar, değerler üzerinden insanlar birbirine zıtlaştırılarak, kardeş kavgası nasıl çıkmış değerler üzerinden kurgulanan karanlık oyunlar yine bu milletin evlatlarına oynatılarak.
Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıya geleyim; “Doğrudur yanlıştır iyidir kötüdür doğru insan tarafından yapılmıştır yapılmamıştır” demek yerine kardeş kavgasının temellerinin bu tür olaylar üzerinden atıldığını hatırlamak gerektiğini yüksek sesle dile getirmek istiyorum.
YOZGAT’IN MAKAM KAVGALARI
İsterseniz ayrıştıran, bölen, parçalayan kısır zihniyeti birde Yozgat açısından değerlendirelim. Yozgat'ta hasbelkader yaklaşık 15-20 yıldır gazetecilik mesleğinin içerisindeyim ve şunu gördüm.
Maalesef bu şehrin insanlarını öncülük, bu şehrin insanlarına yöneticilik, abilik, yol göstericilik makamında bulunanlar genellikle birbirlerine trip yapmak bunu yaparken de bananeciliküzerinden hareket yapmak gibi bir görevi üstlendiklerini gördüm.
Yani şehir için kafa yorması gereken yuvarlak masa etrafında şehir için bir araya gelmesi gereken insanlar gelmediler.
Milletin huzurunda hep rol kestiler ama kapalı kapılar ardında bana ne dediler.
Mesela o iş benim değil başka kurumun, o sorumluluk alanı benim değil başka kurumun, ya da “bana ne” gibi kaçamak ve sorumluluk atmak gibi devletin imkânlarını kısıtlamaya neden olan yöneticilerin kısır çekişmesi kime ne getirdi?
Aksine getirmek değil götürdü. Neyi götürdü hemen bakıyoruz.
Yozgat'ın geleceğini çocuklarımızın geleceğini götürdü.
Eğer,bugün Yozgat'ta taş üstüne taş konulurken bir tane taş eksik kalmış ise, Allah şahittir bunun en büyük sebebi bu şehirde birbirine zıtlaşan birbirine küsen makamı babasının malıymış gibi kullanan insanlar yüzünden oldu.Ve o insanlar maalesef kendi taraftarlarını, kitlelerini yani tabandaki sizi, bizi beni, hepimizi bulaştırdılar.Farklıymış gibi gösterdiler.
Halbuki bizim birbirimizle problemimiz olmadı.Bu zıtlaşmanın zararı kime dokundu yine bu şehre, bu şehrin evlatlarına dokundu.Öpmeye, koklamaya kıyamadığınız evladınızın geleceği bu saçma sapan evet maalesef saçma sapan içi boş zıtlaşmalar yüzünden kaybolup gitti.
Yazık, günah gibi kavramlar göz ardı edildi, vicdan var ya vicdan maalesef vicdanlarda karşılık bulması gereken sorumluluk o karşılığı bulmadı.
Bugün Yozgat bu haldeyse sorumluluk alması gereken insanların millet adına o makama oturan insanların millete rağmen birbiriyle kavga etmesinden dolayı Yozgat ve Yozgatlı kaybetti.
Hani rahmetle Abbas Sayar diyor ya “Yozgat ve Yozgatlı yok”,keşke bu kitabı öğretmenler ders olarak bütün Yozgat çocuklarına okutsa da Yozgat'ın şifrelerini çocuklarımız büyümeden çözse.Büyüklerinin yaptığı Hatay'a düşmese.
Yozgat bizim şehrimiz.Bizim memleketimiz, nasıl ki karanlık güçler şer odakları bu ülke üzerinde kardeş kavgası üzerinden plan kuruyor Yozgat'ta maalesef kardeş kavgası olmasa da makam sahiplerinin şahsi ve kişisel çıkarları uğruna neden oldukları çekişmeler yüzünden kaybediyor.
Her ikisinin de bana göre birbirinden farkı yok.O yüzden bize düşen görev sürekli sorgulayan ve denetleyen olmak.O denetimi de öyle bir yapmalıyız ki makam sahibi babamızın oğlu olsa da Hesabını sonra bilmeliyiz Bu anlamda Yozgat Çamlık Gazetesi olarak her zaman duvarları yıkıyoruz.
Köprüler kuruyoruz dedik yeni yayın hayatında Çamlık Gazetesinin en önemli düsturu bu oldu.
Tarafsız sadece Yozgatlıdan taraf bir gazete olabilir miyiz, gayretiyle mücadele ettik.
Hatalarımız eksiklerimiz istemeden de olsa yanlışlarımız.
Elbette ki olabilir eğer memleketiniz adına iddialı bir duruş sergiliyor sanız ve sürekli yenilenmeye çalışıyorsanız.
Elbette ki hata yapacaksınız önemli olan özünde ortaya koydunuz samimiyetiniz. Bu anlamda gelin hep birlikte duvarları yıkalım.
Birbirimize saldırmak kardeşi kardeşe düşürmek makamları babamızın malıymış gibi millete rağmen kısırlaştırmak hiç kimseye yarar getirmez ki getirmediğini bugün Yozgat'ın içinde bulunduğu durumpekala gösteriyor.
Lütfen kardeş kavgasına oyunlara gelmeyelim.