Odgurmuş: Monşer! Monşer! Kendinize geliniz. O ne öyle 3 tane maske üzerinden kopardığınız fırtına.

Monşer: Ama maskelerimiz gelmedi. Bu kullandığım yüz eskidi, yeni maske istiyorum, maskelerimizi bekliyorum. Şu kadar zaman geçti hala maskeler ortada yok.

Odgurmuş: Maskeler peyderpey geliyor-gönderiliyor. Ama siz zaten 65 yaş üstüsünüz. Size maske gelmeyecek ki.

Monşer: Ben anlamam madem maske dağıtılıyor. O halde bende maskemi isterim arkadaş. Dağıtıyorlarsa doğru dürüst dağıtsınlar, yoksa bıraksınlar ben dağıtırım. Dağıtılan 5 maske 2 lira etmez! Günlerdir eve hapsolduk. Bekledik e-Devlet’ten istedik, PTT’den müracaat ettik gelmedi. Adam mı seçiyorlar ne. Dışarı çıkıyoruz ama maskesiz olmuyor. Mecburen ekmek, market gıda için çıkıp geliyoruz Para ile satılmıyor 5 maske için ne yapmalıydım! o zaman organizeyi doğru yapmalılar Böyle ufak bir işi kim savsaklıyorsa takip edilmeli. Bana var aile fertlerine yok ne demek anlamıyorum, Doğruya doğru yanlışa yanlış derim ben.

Odgurmuş: Neden bu kadar acele ediyorsunuz ki. Maskeler depolarda hazır bekliyor da dağıtımı yapılmıyor bekleniyor mu? Bir taraftan üretim organize ediliyor, üretiliyor, bir taraftan dağıtımı yapılıyor. Bak çok kimseye şifre gelmiş eczaneye gidip 5 adet maskesini alıyorlar.

Sonra o maske gelse ne gelmese ne siz evde oturup kendi tedbirinizi alıp iki tane maske üretemiyor musunuz?

Maske gelmedi diye devlete millete demediğinizi koymuyorsunuz. Bu size ve fikirlerinize yakışıyor mu? Siz kendinize yakıştırabiliyor musunuz? Hani siz; “Biz milletimizi karşılıksız sevdik” demiyor muydunuz? Ne oldu bu fikrinize caydınız mı yoksa? Hatta siz “Milletim için her türlü fedakârlığı yaparım” diyenlerden değil miydiniz? Fikirlerinizde bir değişiklik mi oldu da Devlet millet düşmanları ile Chp ve solcular gibi her duruma bir kulp takıyor, her durumun bir eksiğini buluyorsunuz

Bu dediğiniz şeyler, vatan hainleri zaten sürekli yapıyorlar. Biraz yapıcı olmak, biraz sabırlı olmak gerekmez mi? Neden hemen devletin milletin aleyhine başlıyorsunuz.

Monşer: Bir işi de doğru düzgün yapamıyorlar, ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. Hatta o zaman millete pahalı sattırmayıp, hesaplı sattırsaydılar. Denetim yok Millete fahiş fiyata satılıyor sonra müdahale ediliyor Sanki koalisyon hükümeti her şey ellerinde kendi yandaşları işin içindeyse varlar..Yoksa yoklar maske şartı koymasaydılar. Maskesiz çıkanlara ceza yazmasınlar...

Odgurmuş: Devletimiz ne büyük hatalar işlemiş, sizin derdiniz bağcıyı dövmek mi, yoksa üzüm yemek mi. Siz maske konusundan giriyor, yandaştan, vs den bahsediyorsunuz. Maske meselesini ileri sürmenize gerek yok ki siz eğer sosyal medya yalanlarına devlet ve millet düşmanlarının yalanlarına inanarak her duruma, her konuya muhalifseniz. Her söylediğiniz de haklısınız ve her konuda mazursunuz. Devlet millet düşmanlarının safında yer almanızdan siz rahatsız değilseniz geriye söyleyecek bir şey kalmıyor.

Monşer: Şimdi devlet düşmanı mı olduk! Onlar vatansever öyle mi! yanlışa yanlış demediğimizden bu duruma düşüldü.

Odgurmuş: Açıklar mısınız? Nedir yanlış olan? Sizin sabırsızlığınız mı, sizin devlet ve millet düşmanlarının safında görünüyor olmanız mı? Birlik ve beraberlik içinde Devletimizin, Sağlık bakanının ve doktorların dediklerine harfiyen uymak tavsiyelerini dinlemek varken, maske geç geldi, yok ölüm oranlarını geç açıkladılar, yok eksik açıklıyorlar, yok Çini geçtik diye düşünen insanlarla aynı kefeye girmekse doğru olan, siz doğru yoldasınız.

Bir de milliyetçiyim diye geçiniyorsunuz, mangalda kül bırakmıyorsunuz. Milliyetçi bir insan bu gün devletinin milletinin yanında olmayacaksa ne zaman olacak. Milliyetçi bir insan bugün her yapılan işe bir bit yeniği arayıp, bir eksik bulacaksa o zaman sizin milliyetçiliğiniz mazinin tozlu sayfalarında kalmış demektir. Milliyetçilik oturup durup devleti milleti, yapılan işlerin eksikliğini araştırıp durmak mıdır? Biraz bütünleştirici, toparlayıcı, sabırlı ve mütevekkil olmak gerekmez mi?

Bakın size ve her zaman ileri sürdüğünüz fikirlerinize yakıştıramadım.

Monşer: Yakışmayacak bir şey yok şimdiye kadar hiçbir şey demedim. Evet, biraz sabırsız davranmış olabilirim. Yani şimdi yapılan yanlışlara yanlış demeyelim mi? Bu adamlar hep doğru yaptı da, ben mi yanlış diyorum. Siz meseleyi başka yöne çekiyorsunuz. . Ben kendi adıma devlete yanlış yapmadım. Ama siz yanlış yapana göz yumuyorsunuz.

Dağıtamayana değil de bana mı söylüyorsun Ben sanki çok meraklıyım dışarıya çıkmaya Siz yanlış yapanı tutuyorsunuz. Bu zamana kadar devletin yanında olduk Devleti zaafa uğratanlarla olamam. Bu adamlar önlerine gelene para dağıttılar. Sadece taraftar bulmak için üç kuruşluk maskeyi vermesinler! Bende sessiz kalayım. Sesiz kalamam Bunları da savunmak zorunda değilim. Varsın Bahçeli savunsun,

Odgurmuş: Nerden girip nereden çıkıyorsunuz. Konuyu döndürüp dolaştırıp Devlet Bahçeliye bağladınız.

Burada Bahçeliden ya da siyasi bir liderden söz eden olmadı ama demek ki sizin içinizde birikmişler var ve fırsatını bulduğunuzda da ortaya döküyorsunuz. Size şunu söylemek istiyorum. Burası Türkiye Cumhuriyeti ve bizler de bu cumhuriyetin vatandaşlarıyız. Geçmişimizle de iftihar ederiz.

Vatanını milletini seven bir insan 3 kuruşluk maske gelmedi diye feryat edip devletinin aleyhinde bulunmaz.

Siz siz olun;
Ellerine hesap makinelerini alıp, Ölü sayısını vaka sayısına bölüp, çıkan sonucu yoğun bakım sayısıyla çarpanlardan. En son bu sonuca, toplam test sayısını ekleyip. Yeterince yüksek çıkmıyor diyenlerden olmayın.

Tekrar başa dönüp bu sefer de entübe sayısıyla vaka sayısını çarpıp ölü sayısına bölüp. Sonra bulduğu sonucu İtalya’nın sonuçlarıyla karşılaştırıp. Yine istediğimiz sonuç çıkmıyor

Diyenlerden olmayın.
Onlar İstiyorlar ki...
Sonuçlardan Türkiye için bir felaket tablosu çıksın.
Lütfen; siz onlardan olmayın..
Lütfen; Dünyada bu işi en kötü yöneten ülke Türkiye olsun diye düşünenlerden olmayın.
“Algoritma” hesaplarımız yerlerde sürünsün, “filyasyonumuz” hep sahte, yoğun bakım yataklarımız hemen dolsun, hatta yetersiz olsun. Ekipman eksiklerimiz olsun hastane koridorlarımız sedyelerle dolu görünsün isteyenlerden olmayın lütfen.
Ve siz siz olun
Dünya Sağlık Örgütü’nden Türkiye için olumsuzluk çıksın diye bekleyenlerden olmayın.

Siz siz olun; Dünya Sağlık Örgütü’ne ölü sayısını doğru dürüst vermiyormuşuz, Güya biz Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kurallara uymuyormuşuz... Güya biz Dünya Sağlık Örgütü’ne numara çekiyormuşuz.

Gibi düşünenlerden olmayın.

Güya biz; Koronadan ölenleri “eceliyle öldü, zatürreeden öldü” diye bildiriyormuşuz. Böylece ölü sayısını az göstermiş oluyormuşuz. Diyenlerden olmayın.
Siz siz olun;

Yeniden oturup, yeniden değerlendirip ellere hesap makinelerini alıp tekrar toplayıp çıkarıp bölüp, çarpıp.
İtalya’dan daha beter olduğumuza dair bir sonuç elde etmek için çaba sarf edenlerden olmayın.

Bakın bu Türk Milleti “Peygamberimiz tarafından övülmüş” bir millettir, bu milletin değerlerine biraz olsun saygı duyun.

Hergün öylesine olumsuzluk peşinde koşup eksik gedik aramayın, bir eksiği de siz kapatın, bir yanlışı da siz düzeltin. Öylesine olumsuzlukların peşinden koşmayın.

Siz o at gözlüğünü çıkartıp Ülkede olan bazı iyi şeyleri de birazcık görün ve;
“Bilim Kurulu oluşturuldu, iyi oldu faydalı işler yapıyor”
“Sağlık sistemine iyi yatırım yapılmış”
“Çok iyi doktorlarımız varmış”
“Sağlık çalışanlarımız gece gündüz demeden canla başla çalışıyorlar, iyi iş çıkarıyorlar”

“Hastane altyapısı bakımından çok iyiymişiz”
“İlaç tedarikinde bir problem görünmüyor iyi ki acele edilmiş”
“Yoğun bakım hizmetinde de Türkiye elbette çok iyi”

Demeniz elbet mümkün değil ve sizin gibi her şeye muhalefet eden bir Monşer’den bunu kimse de beklemez ama şu yıkıcı, ayrıştırıcı, bölücülerle ve Türklüğün ezeli ve ebedi düşmanları ile aynı çuvala lütfen girmeyin.

Not: Yazının bir bölümünde sosyal medya ve yazar Ahmet Hakan’ın bir yazısından faydalanılmıştır.