O baytardı ,gah muallim gah-ı mebus oldu
Sürgün gördü, esir düştü günler kabus oldu
Çilesi çok bilinmez , derdi hep ulus oldu
"Asımın nesli" deyip solmuştu Mehmet Akif

Allah dedi, korkmadı ne kurşun ne mayından
Kutlu davada neler gördü bezdi hayından
Ödün de vermeyince töresinden huyundan
Buz gibi odalarda kalmıştı Mehmet Akif

Alnından ter dökerdi yazarken hicabından
His verene duyduğu, saygının icabından
Korkar titrerdi yanlış sualin cevabından
Yarının rehberiydi bilmişti Mehmet Akif

Memleketi gezerek askerime dil oldu
Duasıyla gözyaşı arşa çıktı yol oldu
Ağa paşa demedi yalnız Hakk'a kul oldu
Nebiye layık ümmet olmuştu Mehmet Akif...

Kur'an-ı getirdiler Türkçe'ye çevir diye
Son nesiller anlamaz bu dili devir diye
Artık Osmanlı yoktur değişti devir diye
Kur'an bâkidir deyip gülmüştü Mehmet Akif

Bunca şavaş bunca dert sonrası da ızdırap
Safahat'ta yazdığı artık bir düş bir serap
Hastalık bahaneydi onu istedi tûrap
Artık sonsuz huzura dalmıştı Mehmet Akif

Aras'ım gerçeği saklayip dizdiler yalan
Görülecek çok hesap var ahirete kalan
Bir avuç öğrenci genç ile kabre yollanan
Cennet kapılarını çalmıştı Mehmet akif

Mirası Safahat'la ölmüştü Mehmet Akif

Millî Mücadele’nin manevi lideri Mehmet Akif Ersoy’u ebedi âleme irtihalinin 86.yıl dönümünde hürmet, rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.