Bir şehri güzelleştiren ve ilginç hale getiren o şehrin müzeleridir. Hatta o şehre turist gelmesini sağlayan da müzelerdir...Yozgat için; bir şehir müzesi, iki Arkeoloji Müzesi, üç Şehitler Müzesi, dört Şair- Yazar ve Edebiyatçılar Müzesi mutlaka kurulmalı ve açılmalıdır diyoruz. Birgün bu teklifimizi değerlendiren bir yöneticinin çıkacağına da inanıyoruz.

Sizlere geçtiğimiz hafta sonu gittiğimiz Kırşehir 10. Aşıkpaşa Şiir Şöleninden bahsetmiştim. Sağ olsunlar şölen öncesi bize Kırşehir’in tarihi ve turistik yerlerini gezdirdiler. Sayın Belediye Başkanı Selehattin Ekicioğlu’na, İl Kültür Turizm Müdür Yardımcısı Eyüp Temur’a, gazeteci dostumuz Osman İlhan’a ve Kırşehir Şairler Yazarlar ve Ozanlar Derneğinin kıymetli yöneticilerine çok teşekkür ediyorum.

Şehir gezisinde iki yer çok dikkatlimizi çekti. Onlardan biri: Neşet Ertaş Kültür ve Sanat Merkezi. Oldukça geniş harika bir mekan olmuş. Aynı anda bir kaç etkinliğe ev sahipliği yaptığı gibi yine aynı anda bir kaç topluluğa da toplantı sağlayan salonlar hazırlanmış. Geniş alana kurulmuş kapsamlı bir kompleks !.. Külliyenin çok daha geliştirilmiş modern hali. Dolup dolup taştığına şahitlik ettik. Bir birinden bağımsız salon ve mekanlar bizi hayran bıraktı. Burası etkinlik ve tiyatro çalışmaları için tam bir kültür evi...

İlgimizi çeken ikinci mekanda: Neşet Ertaş Gönül Sultanları Müzesi. Kültür Edebiyat adına ne yok ki: her şey var. Kırşehir Neşet Ertaş’a sahip çıkmış!.. Müze kültür edebiyat müzesi olarak tanzim edilmiş. Müzik aletleri de dahil Türk Edebiyatında adı geçen tüm değerlerimiz müzede yer almış. Bir şiiri, bir sözü, kısa hayat hikayesi ve tanıtım yazısıyla. Dede Korkut’tan Yunus Emre’ye, Karacaoğlan’dan Aşık Veysel’e , Yavuz Sultan Selim’den Süleyman Çelebiye kadar aklınıza gelen her edebiyatçımız düşünülmüş ve müzede yerini almış. Günümüz şair ve ozanları da dahil.

Müzenin en ilginç odası da Ozan Neşet Ertaş’a ayrılmış. Bizi oda da bir sürpriz bekliyordu. Köy Odası gibi döşenmiş mekanda bir köşede sazıyla Neşet Ertaş sizi ağırlıyor. Mumyalanmış hareketli bir temsili insan: Neşet Baba: Hoş geldiniz diyor ve türküsüne başlayıveriyor. Sanki canlı onu izliyorsunuz. Bizi oldukça duygulandırdı bu mekan.. Türküsünü sonuna kadar dinleyip alkışladık onu!..

Müzenin tanzimini İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile valilik yaptırmış. Çerçeveli büyük boy fotoğraflar, müzik aletleri ve edebiyat dünyamızın tanınmış ünlü simaları bir bir tanıtılmaya gayret edilmiş. Güzel bir kültür ve edebiyat müzesi olarak ilgimizi çekti ne yalan söyleyeyim kıskandım doğrusu... Çünkü ben de böyle bir müze düşünüyordum Yozgatımıza: Ya Nasip?...

Düşüncemizin özü şu: Yozgat’ın turizme açılması şart, tanıtımı şart. Çünkü Yozgat turizm üçgeninin tam ortasında yer alıyor. Tarihi ve ören yerleri olan, yaylaları ve kaplıcaları ile tanıtımı hak eden bir şehir. Bunun için de tanıtım şart; tarih ve kültür müzeleri şart diyoruz. Açık hava müzesi, arkeoloji müzesi, kent- Şehir müzesi başta olmak üzere adı geçen diğer müzelerle Yozgat’ turizme kapı aralamak zorundadır. Bunun için bir “ Babayiğit” Arıyor Yozgat şehri?...