“Zaman ne çabuk geçiyor.” Belki de her yıl Aralık ayında en sık söylediğimiz cümle bu. Aslında zaman hep aynı hızda akıp gidiyor ama içinde bulunduğumuz hayat koşturmacası sanki zamanı çok hızlı akıp gidiyormuş gibi hissetmemize sebep oluyor. Bir yılı daha devirdik. Geriye dönüp yıl içerisinde ve geçmiş yıllarda yaptıklarımıza baktığımızda pişmanlıklardan çok iyiki’lerimiz varsa kârda sayalım kendimizi. Hüzünden çok mutlu olduysak, cebimize hayırları, iyilikleri doldurduysak, insanlara yüzümüzde gülümsemelerle baktıysak, düşenin elinden tutup kaldırdıysak, bir lokma ekmeğimizi paylaştıysak olmayanla, hoşgörümüzle hatalı olanı affedebildiysek, sevgimizi gösterebildiysek tüm insanlığa, onca olumsuzluğa rağmen umutla bakabildiysek hayata ve geleceğe, yaşanabilir bir dünya bırakmak için elimizi taşın altına sokabildiysek bütün cesaretimizle, çıkar ilişkileri temelinden ziyâde karşılık beklemeden kurabildiysek dostluklarımızı, alabildiysek birilerinden hayr dualarını, velhasıl insan olmanın gereklerini elimizden geldiğince yerine getirebildiysek ne mutlu bize…Yeni bir yıla giriyoruz. Dünyadaki tüm karmaşaya, bitmeyen çıkar ve hırs savaşlarına, gözü bir türlü doymayan ve bunun için insanlığını kaybedenlere, dinlemeye korktuğumuz haber bültenlerine, insanlıktan çıkan insan müsveddelerine, maddiyatı maneviyattan üstün tutanlara, hayatın zorluklarına, başa çıkamadığımız tüm sorunlara rağmen umudumuzu yitirmeden girelim yeni yıla. Hayat; bizim ne kadar mutlu olmak istediğimiz ölçüde mutlu geçer. Bakış açımızın her zaman olumlu, iyimser ve umut dolu olması dileğiyle hayırlı ve mutlu bir yıl geçirelim inşallah…