Tamda Ak Parti’nin belediye başkan adaylarını, başkanken aday gösterilmeyenleri, popüler aday adayı iken liste dışı kalanları konuşacağımız haftaya girdik.
Tam da adayları seçim arenasına girmiş, tartışmalar başlamışken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ordu’da yaptığı konuşma konumuza mihenk taşı oldu.
Ne diyor Sayın Erdoğan;
- Siyasetin bir hasbiliği vardır. Hem de hesabiliği vardır. Hasbilik işte ideal olanıdır. Hesabilik, menfaat çetelerinin hakim olduğu yerdir. Ne çektiysek hesabi olanlardan çektik. Ve onlar hep gölgelediler, hep lekelediler ve onlarla da yol yürüyemedik. Onlar yol ve dava arkadaşı olmadılar, yolda bıraktılar. Kimler olabileceğini biliyorsunuz. Yola çıktık, milletvekili oldular, belediye başkanı oldular, bakan oldular, ama trenden indiler. Trenden inenler de bir daha zaten bu trene binemediler ve binemeyecekler. Onun için benim istediğim niye yok? Ne olur bu tür şeyler olmasın.
Kelimesine, harfine, hatta virgülüne katılıyorum.
Evet, dava arkadaşı olamayanlar hesabi düşünenler AK Parti treninden indi.
Ve pek çoklarının esamisi okunmuyor şimdi!
Sayın doğru söylemesine doğru söylüyor ama bu gün için bu söze katkıda bulunmak gerekiyor.
Evet, AK Parti’de dava dışında kalanlar yani trenden inenler oldu pek çokları hesabi düşündü.
O gün için hesabı düşünenleri tespit etmek kolaydı, çünkü AK Parti’de irade merkezi de hasbiydi, hesabi düşünmüyordu.
İnce eleyip sık dokuyan, partisinin geleceğini, yarınlarını düşünenler, aynı yolda yürüyecekleri dava adamlarını esaslı kriterlerle seçiyorlardı.
Peki ya şimdi!
Sayın Erdoğan, parti genel merkezindeki her bireyi kendi gibi görüyor, kendi gibi düşünüyor, ya da iradesi dahilinde işlerin yürüdüğüne inanıyor olabilir.
Ki, hesabi düşünenler de olabilir ifade ettiği gibi. Kesinlikle katılıyorum.
Lakin bir hakikati yüksek sesle telaffuz etmenin tam zamanı; maalesef AK Parti genel merkezi ya da karar organları çok da “hasbi” düşüncelerle siyasete yön vermiyor.
Dava adamı değil kendi adamını seçmekle meşguller.
Trenden inenler var elbette ancak kimileri de trenden iteklenenler, ansızın sırtından itilenler, bir anda yaka paça atılanlar!
Dışarıdan bir göz, tarafsız bir basın mensubu, vatandaş olarak şunu açık yüreklilikle söylemek istiyorum, hala insanlar ‘Ben oyumu Tayyip’e vereceğim diyorsa hala hasbilik kavramı hala ciddi manada hayat bulmamış’ demektir.
Sayın Erdoğan’ın konuşması, mesajı hakikaten her zamanki gibi durum tespiti ve derin mesajlar yüklü.
Fakat bu kez mesajın muhatapları arasından trenden inen değil trenden atılanlar var!
Yani şuan ki süreç “hasbi” ve “hesabi” düşünenlerin bir birine karıştığı dönem.