Benim beyazım senin siyahın,
Senin siyahın benim beyazım…
Vicdan ve objektiflik ölçüsünden çıktığınız vakit pozitif ayrıcalık dediğiniz şey zamanla kayırmacılık oluyor ve faturasını maalesef vatandaş ödüyor.
Bir belediyenin AK Partili, CHP’li, İYİ Partili ya da farklı bir partiden olması o belediyenin cezalandırılması yada mükafatlandırılması anlamını taşır mı?
İsterseniz konuyu Ankara Büyükşehir Belediyesi Şubat ayı oturumunda yapılan bazı konuşmalardan örnekler vererek detaylandıralım.


ANKARA BÜYÜKŞEHİR’DEKİ KONUŞMA


Akyurt Belediye Başkanı Hilal Ayık: Bizim araçlarımız 9.8.2019 meclis kararı ile tahsis edildi. Sürelerinin bitim tarihine yakın uzatmak istedik kabul görmedi. Kabul görmediği gibi de büyük şehir belediyesi sürekli olarak almak için geldi. Aslında bilinirse biz onların da yeşil alanlarına bakıyorduk. Olur ya Yenimahalle Belediyesi’nin daha fazla ihtiyacı olur uzatılsın, Akyurt Belediyesi’nin de, Kızılcahamam’ın da… tüm belediyelere aynı olanaklar sağlansın.
Bir söz vardır ya ‘Kötü komşu insanı mal sahibi edermiş. Biz de iki yeni arzöz siparişimizi Devlet Malzeme Ofisine geçtik. Geldiği zaman büyük şehir belediyesininkileri de göndereceğiz.


Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili Fatih Ünal: Ben de Hilal Hanım, Süleyman Bey’in eleştirilerine harfiyen katılıyorum. Burada tahsisat yapıyoruz sıkıntı yok, tabi ki sonuçta büyük şehrin bir aracını Yenimahalle Belediyesi’ne tahsis ediyoruz ama Kızılcahamam’ın da ihtiyacı var, Akyurt’un da ihtiyacı var. Bunları da gidermekle mükellefiz, burada bir karar veriyoruz ama bu uygulanmıyor. Bu konuda siz sayın başkanı da bilgilendirirseniz mutlu oluruz.


Kızılcahamam Belediye Başkanı Süleyman Acar: Hilal Başkan’ın da dediği gibi kötü komşu ev sahibi yapar. Biz elhamdülillah araç sahibi olduk. İki tane aracımızı yeniledik artık ihtiyacımız kalmadı.


İYİ Parti Meclis Üyesi Atilla Çelik: Ben de arkadaşların dediklerini katılıyorum. Her belediyeye elbette ki yardım edilsin. Fakat, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından, hangi muhalefet belediyelerine yarım yapıldı. Tamam büyük şehrimiz de yapsın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da yapsın.


ŞİMDİ HİZMET VE EZİYET KİME YAPILIYOR HESAP EDELİM


Sanırım konuşmalar konuyu ziyadesiyle açıklıyor.
Üstüne konuşulacak söz ne yana çekerseniz çekin bir şekilde yalın kalır.
Yapılan konuşmalarda gerek Akyurt Belediye Başkanı Hilal Ayık, gerekse diğer belediye başkanların bakımından ‘herkes haklı’ pozisyonu doğuruyor.
Burada bir gerçek var ki, o da ne olursa olsun ‘benden’ - ‘senden’ ayrımı iktidar kanadında da muhalefet kanadında da bir şekilde oluyor.
İktidar kendi partisinin daha başarılı olması gayesi, kaygısı, derdi ile hareket ediyor, muhalefet ister istemez savunma mekanizmasını harekete geçiriyor.
Bununla beraber sizin beyazınız bana siyah, benim siyahım size beyaz oluveriyor.
Cezalandırıyoruz her halükarda insanları.
Belediyenin hüviyetine, başkanın siyasi rozetine bakarak belediyeleri değerlendiriyoruz.
Öyle olmasa…
Hak, hizmete ve millete olsa…
Ve haksızlık, siyaseti ranta rağmen gerçekleşemese ne olur?
Bugün Ankara’da Akyurt Belediye Başkanı Sayın Hilal Ayık’ın problemi ne ise, Yozgat’taki CHP’li belediye başkanının yaşadığı da o.
Devlet varken, belediyeler başka belediyelerin himmetine teslim edilmesin ki- kendi partilisi dahi olsa.
Devlet varken, veren el başkası olmasın.
Bakın son 5 yılda yaşadıklarımıza.
Devlete rağmen atılan her adımın sonu millete zarar olarak sirayet ediyor. Her kim ki, hizmeti düstur kabullendiyse desteği de kösteği de aynı ölçüde vermeli ki, millet hakkı, beytül mala halal gelmesin.