Çok konuşuyoruz…
Giderek artan bir siyasi ivme var halkın gündeminde. Sanki bir yerlerde bir şekilde birileri düğmeye bastı ve seçim halkın gündemine düştü.
Asıl olan şudur ki, millet olarak siyaseti ve seçimi gündeminden eksik etmeyiz. Sohbetlerimiz ekseriyetle seçimle başlar seçimle biter. Pek çok zaman hararetli tartışmalar yaşar, bazı zamanlar kalp kırarız bir hiç uğruna.
Evet, siyaset kalp kırmaya değmeyecek kadar bir hiçliktir aslında.
Gelelim şuan ki mevzua.
Halkın gündeminde ciddi ciddi yer bulan seçimin kaynağı ne ola ki.
İktidar partisi AK Parti’nin 20 yıllık iktidar serüveninde yaptıkları kadar özellikle son dönemde yapamadıkları da oldu elbette. Fakat özellikle içinde bulunduğumuz süreçte mutfaklarda yaşanan yangın insanların nefesini kesmiş durumda.
Birkaç gün önce yine konuştuk, hayatımız pahalılaştıkça vatandaş iktidarı daha çok zorluyor. İnsanlar AK Parti’nin güç kaybettiğine inanıp inanmama arasında gidip gelirken bir yandan döviz ve altındaki akıl almaz artış, diğer taraftan başta akaryakıt olmak üzere mutfağı yakacak kadar gıdalarda zamların yaşanıyor olması siyasi gücü biraz daha çaresiz bıraktı.
Vatandaş artık öyle bir hale geldi ki, artan fiyatlar karşısında tek başına iradeyi elinde bulunduran iktidarın müdahale etmediğini ya da müdahale kapasitesini kullanmadığını düşünüyor.
Ya da birileri bir şekilde bu yönde düşünmeye sevk ediyor.
Neredeyse saat, dakika, saniye saniye fiyatlar artıyor, yaşanan artışlar karşısında devleti yönetenlerin gerçek tasarruf tedbirlerini uygulamıyor olması insanları sorgulamaya yöneltiyor.
Kısa bir süre açıklanan komik ötesi tasarruf tedbirlerini biliyorsunuz.
Fıstığın yeşili misali kamuoyu ile paylaşılan sözde tedbirleri insanlar gündemine dahi almadı. Tedbirden öte laf olsun torba dolsun türünden ortaya atılmış bir genelge olarak ortaya çıktı.
Genelgeye bakıyorsunuz kamuda yaşanan israfa bakıyorsunuz bir de üstüne zamları ekleyince vatandaş otomatik olarak seçimlere kilitleniyor.
Siyasetin daha çok eleştirildiği özellikle de siyasi iktidarın eleştirilerin ana merkezinde olduğu bir Türkiye’de her an bir seçim olacakmış gibi insanlar.
Beklentiler de o eksende artıyor!
Siz ne kadar da küresel bir ekonomik kriz deseniz de vatandaş cebinden çıkanları, mutfağından çıkanı biliyor.
5 litrelik yap neredeyse 100 TL, büyük tüp 190 TL olmuş iken vatandaşa fıstığın yeşilinden bahsedince ister istemez ters tepiyor.
Şimdiden ben o partiye oy veririm diğerine vermem atışmaları başlamış.
Bakalım yarın ortaya nasıl bir şey çık.