İnsan ayağının değmediği beton kaldırımlardan rengarenk çiçekler boy vermeye başladı,

Yetmezmiş gibi havamız temizlendi…

Uzun bir aradan sonra dünya frene bastı.

Araçlar trafiğe çıkmadı, karanlık dumanlar fabrika bacalarından yükselmiyor,

Dağ-tepe bir farklı uyanıyor bahara.

İnsan ayağı değmeyen yeşil daha yeşil,

Ağaçlarda açan meyve çiçeklerinin rengi daha beyaz daha pembe!

Dünya uzun bir aranın ardından nefes almanın coşkunluğunu ve de sessizliğin dinginliğini yaşıyor.

Kainatın senfonisi daha net duyulur oldu.

Hiç görmediğimiz kuşların sesi insan ruhuna dokunuyor.

İnsanlık zor bir süreçte varlık ve yokluk arasında çok önemli bir mücadelenin içinde ama dünya yeniden doğuyor sanki.

Biraz olsun insansız ve sessiz olmanın huzuru hakim!

İçinde bulunduğumuz duruma inanmakta güçlük çeksek de bir karar var ki insanlığımıza nizam veren.

Bir karar var ki dünyamıza nefes aldıran.

Zor günleri hayra dönüştürmek mümkün mü?

Elbette!

Dünyanın nefes aldığı bir zaman diliminde her birimizim dilinde ve kalbindeki dua bizleri dört duvara mahkum eden kaderden kurtulmak.

Peki dört duvar arasından çıkardığımız insanlığımız biz’in kıymetini bilecek mi?

Hiç farkında olmadan aldığımız nefesin kıymetini,

Sokaklarında, dağlarında, kırlarında hoyratça gezdiğimiz dünyanın anlamını bilmek ya da çözebilmek.

Bu virüs denilen vaka öyle bir mesaj verdi ki insanlığa, sanki şu sözlerin iç sesi oldu:

Mal sahibi mülk sahibi

Hani bunun ilk sahibi.

Mal da yalan mülk de yalan

Var biraz da sen oyalan.

İşte bugün oyalanma günü, malım, mülkün hatta cananın dahi kurtarıcı olamadığı zaman diliminde.

İnsanlığımız ibret alır mı, almaz demiyorum ümitsiz olduğum halde. Ama bir gönülde hakikat tohumları yeşerse bu karanlık günlerde güneşin sadakası bilirim.

Hülasa kıymetli insanlık: çivi çaktığımız hatta kazıklarla bağlandığımız dünyanın bizim olduğu hayali ile avunan insanlığımıza yaşarken hakikati gösteren günlere de şükür olsun demekten başka bir dua gelmiyor içimden.

Beterin beterini düşününce tedbir alıp takdiri Allah’a bırakmak hiç şüphesiz en doğrusu olsa gerek.